Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
NÄCHSTENLIEBE : German Turkish

l. (Altruismus) digerkämlik, altrüizm
(tätige) hayirseveriik, yarlik, hasenat, hamiyet, semahat; aus reiner ^ hasbetenlillah, fisebilillah 2nd iyilikci, hayirsever, hayirhah, münim

NÄCHSTENS : German Turkish

l. pek yakinda, bu günlerde
(am Ende) sonunda, akibet; beiki (de); üstelik

NÄCHSTFOLGEND : German Turkish

sonradan gelen; ertesi

NÄCHSTLIEGEND : German Turkish

en yakin; en basit; aklan yakm

NÄCHTELANG : German Turkish

gecelerce

NÄCHTIGEN : German Turkish

gecelemek

NÄCHTLICH : German Turkish

(Adj.) gece olan; geceki; (Adv.) geceleri
er.-weile (Adv.) gece vakti; geceleyin, geceleri

NÄHAHLE : German Turkish

cuvaldiz
arbeit/diki§ isi

NÄHE : German Turkish

l. yakinlik, komsuluk
(Umgebung) civar, müca-veret; ganz in der ^ suralarda; pek yakinda; Sie wohnen ganz in unserer ^. Yakinimizda oturuyorlar. nicht in j-s ^ kommen wollen b-nin semtine u^ramamak; m /-s ^ zu ston kommen b-nin yakinina düsmek

NÄHEN : German Turkish

dikis dikmek

NÄHER : German Turkish

l. daha yakin
(Weg) kestirme yol; (Adv.) taf-silätiyle; inceden inceye; ^ bestimmtes Wort gr. (z.B. kapisi in der Füg. evin kapisi) belirtilen, muzaf; die
en Umstände keyfiyetf hal;
er Verkehr girdi cikti; bei
er Betrachtung daha yakindan bakilinca; dikkatle bakilirsa ^e n tafsiiät, aynntilar; fazia malumat

NÄHERBRINGEN : German Turkish

l. yaklastirmak; yakina getirmek
izah etm., aciklamak, tanitmak

NÄHERKOMMEN : German Turkish

l. yaklasmak
(einander) birbiriyle anlas-mak; yakinlasmak; Komm etwas näher! Biraz beriye gell

NÄHERUNGSWERT : German Turkish

m math. yaklasik deger; klymeti takribiye

NÄHGARN : German Turkish

n dikis tiresi; iplik

NÄHKÄSTCHEN : German Turkish

n diki§ kutusu
korb m dikis sepeti
ma-schine / dikis makinesi
nadel / dikis i^nesi

NÄHRBODEN : German Turkish

m l. mümbit toprak
(für Bazillen) üretici vasat
(e-s Verbrechens) fesat yuvasi
(Milieu) muhit, vasat, cevre, yöre 2en l. beslemek, gidalandirmak, se-mirtmek
(säugen) meme vermek; sich ^ (von) bsle beslenmek, gidalanmak; sich mit (od. von) seiner Hände Arbeit ~ ellerinin emegiyle gecinmek

NÄHRKRAFT : German Turkish

besleyici kuvvet; kuvvei gidaiye
mittel pl. l. seit. gida maddeleri
hububat müstahsaläti
mutier / s. Amme.
Stoff m besleyici madde; gidat cevher

NÄHRWASSER : German Turkish

n biol. özsu, besisuyu, usare, nüsg
wert m mugaddi klymet; vitaminlilik; besleyici vasiflar

NÄHSCHULE : German Turkish

dikis yurdu
selde / ibrisim

NÄHTISCHCHEN : German Turkish

n sifoniyer; dikis masasi

NÄHZEUG : German Turkish

n dikis takimi

NÄMLICH : German Turkish

(Adj.) aym; (Adv.) l. (das heißt) demek ki; yan
(denn) zira, ^ünkü, ya

NÄNIE : German Turkish

lit. mersiye

NÄRRISCH : German Turkish

l. kacik, cilgin, catlak, sapik
(verrückt) dell, divane. mecnun
(exzentrisch) telli bebek; delismen, zipir
(sonderbar) garip, tuhaf, orijinal; rein — sein vor Freude takkesini havaya atmak; sevincinden kmalar yakmak