Germany
REISENECESSAIRE : German Turkish
n tuvalet cantasi
onkel m F seve seve cok seyahat eden kimse
paß m pasaport
proviant m yolluk, kumanya
REISERBESEN : German Turkish
m cali süpürgesi
REISEROUTE : German Turkish
seyahat yolu; auf der ^ liegend (Ort) yol ugragi (od. üstü)
Scheck m turist ceki
Schreibmaschine/ portatif (yazi makinesi)
tante / vgl.
onkel.
tasche / yolcu cantasi
verkehr m turist trafigi; turizm. seyyah-cilik
zeit / seyahat mevsimi
ziel n gidilecek yer
REISIG : German Turkish
n l. cali; cali cirpi; cörcöp
(Unterholz) citlik, calilik
besen s. Reiserbesen,
bündel n cali demeti
hürde /cali mäniasi
REISMEHL : German Turkish
n pirinc unu
pudding m mahallebi
REIT : German Turkish
m l. poet. s.
en (\\-6)
(Frost) kiragi; Heute nacht ist ^ gefallen. Bu gece kiragi düsmüs (od. yagmis).
e / l. olgunluk, yetkinlik, kemal
(körperliche) bulug, ergin-lik Qen l. olgunlasmak; kemale ermek
akil baiig olm.; erginlesmek
(Geschwür) cibanbasi tesekkül etm.
(Plan) gelismek
(Trauben a.) ben dü$mek; Es hat gereift. Kiragi var
REITANZUG : German Turkish
m binicilik klyafeti; süvari elbisesi; (für Damen) amazon klyafeti
bahn / manej 2en l. ata (esege usw.) binmek; atla gitmek
(e-n Weg) bir yoldan atla gec-mek; Der Teufel muß ihn geritten haben. Onu seytan dürttü. geritten kommen at üstünde gelmek Send atli, süvari; at sirtinda;
e Artillerie mil. süvari topcusu
REITER : German Turkish
m l. süvari. atli
(Sport2) binici
(Kunst2) at cambazi
mil. (spanischer) kirpi (mäniasi)
(Kartei) kavalye
ei / süvari (sinifi)
in / amazon
regiment n süvari alayi
Standbild n atli heykel
REITGERTE : German Turkish
süvari kamcisi
hose/süvari pantalonu; külot pantalon
kostüm n amazon klyafeti
knecht m at o§lani; ispir seyis
kunst/binicilik
künste pl.: seine ^
neigen at oynatmak
kunst.vorführung / at cambazii^i
peitsche / s.
gerte.
pferd n binek beygiri
schule/ l. binicilik mek-tebi; manej
s. Karussell
sitz m eyer oturusu
Sport m binicilik sporu
Stiefel pl. süvari cizmesi Reit- und Fahr-turnier n binidlik müsabakasi; konkuripik
Vorschrift/ binicilik talimnamesi
weg m binidlere aynlmi§ olan yol
zeug n eyer takimi; binicilik Icvazimi
REIZ : German Turkish
m l. cazibe, alimhk, eda, albeni, sirinlik, cekicilik, sempatiklik, füsun
(Verlockung) celp, cezp, igva
(Erregung) teheyyüc, heyecan, hiddet
(Anregung) tesvik, sevk, uyanm, uyarma, tembih; Dos hat seinen ^ seit langem verloren. Bunun tadi coktan kacti. 2bar l. biol. kabili tenebbüh; uyanlir
(überempfindlich) asin dere-cede hassas; irritabi
(übelnehmerisch) kinigan, safrali
(cholerisch) öfkeci, mütehevvir; cabuk kizan; hircin
(etwas nervös) ramazan tiryaktsi
barkeit / l. tenebbüh kabiliyeti; uyaniganlik
hircinlik; ramazan keyfi °en l. (locken) celp etm., cezp etm., cekmek
(bezaubern) teshir etm.
(aufreizen) b-ni bse tahrik, tesvik etm., kiskirtmak
(ärgern) kizdirmak, hircinlastirmak, hid-detlendirmek
(stören) satasmak, musalat olm.
(Neugier) körüklemek
(kränken) b-nin kuyruguna basmak
med. tahris etm , irkiltmek
(anreizen) tembih etm., uyandirmak, kamcilamak
Ka. artirmak; gereizt hiddetli. hircm, hazimsiz, kizgin; ^ werden l. med. irkil-mek. taharrüs etm.
hircinlasmak; ^ antworten bay-raklan acmak Qend l. cazip, cekici, alimli, edali, dilber; göz alici; teshir edici; füsunlu
cok güzel; hos, sevimli; canli bebek: latif. sipsirin; elmas parcasi; ilik gibt; cilveli Was für ein
er Mensch! Ne kadar can adam! Dos /s/ ja ^1 iron. Hosundul °los cazibesiz, tatsiz, yavan, sikici, zevksiz, alimsiz, halavetsiz
mittel n med. münebbih, uyaran
schwelle / psych. duyum esißi; haddi asgan tesir ^voll l. haiävetli
enteresan, ilgilendiren
REIßAUS : German Turkish
: ^ nehmen tabanları kaldirmak (od. yağlamak), kacmak, sıvışmak; ökcelerini basmak; V:tüymek
brett n resim (od. plan) tahtasi; plancete
brettstift m s.
naget.
en l. siddetle cekmek
(zerreißen) yirtmak, parcalamak
(herausreißen) cekip koparmak; yolmak
(weg-, ab-) kapmak, ayirmak
(an sich) a) k-ne doğru cekmek b) (Macht usw.) gaspetmek; zorla almak; yutmak, pençelemek
(an et.) üzmek; bsi cekistirip durmak
(mit sich) pesinden sürüklemek
(Scheibenhantel) arase etm.; (intr.) l. (Faden usw.) kopmak
(an et.) bsden kurtulmağa çalışmak
(Geduld) sabrı tükenmek
(platzen) yarılmak, çatlamak; sich ^ l. (um et.) dövüserek bsi kapismak; bir ise can atmak
(an et.) cildi yirtilmak, sıyrılmak
en n l. vgl. reißen.
(Schmerz) sızı, sancı
(Rheuma) romatizma; s.a. gerissen. ~end l. (Tier) müf-teris, yırtıcı hayvan
(Flub) deli ırmak;
en Absatz finden (Ware) yagma gitmek
er m l. cok revac gören mal (kitap, piyes)
mus. şlager
feder f. tirlin; resim mürekkep kalemi
festigkeit / techn. kopma dayanıklığı
kloben m marangoz mengenesi
kohle f kömürkalem
leine f (am Ballon) cekme ipi
nadel f cizgi kalemi
nagel m raptiye, pünez
schiene / T cetveli
verschluB m ekler, fermuar, fermetür, zip, girgir
zahn m s. Fangzahn,
zeug n pergel takimi
zwecke / s.
nagel
REKAPITULIEREN : German Turkish
ir daha gecmek; huläsasmi cikararak tekrar etm.; feziekesini cikarmak
REKELN : German Turkish
:sich ^ maca beyi gibt kurulmak; terbiyesizce uzan-mak
REKLAMATION : German Turkish
sikäyet
REKLAME : German Turkish
l. reklam, iiän
(Propaganda) Propaganda
(prahlerische) gösteriscilik
(Schaufenster) camekända teshir; ^ machen l. reklam (od. Propaganda) yapmak
(für et.) bsi iiän etm., bs icin haril haril müsteri aramak; (prahlerisch) bsi sisirmek
artikel m:
büro n usw. s. Werbeartikel,
büro usw.
rummel m pej. reklamcihk
schild n pano
wesen n reklamcilik
zettel m el iläm
REKLAMIEREN : German Turkish
(tr.) l. (bestellte Ware) gönderilmesini israria taiep etm.
(j-n) taiep etm.; (intr.) (beanstanden) bsden dolayi sikäyet etm
REKOGNOSZIEREN : German Turkish
mit. kesif (od. istiksaf) yapmak
REKONSTRUIEREN : German Turkish
tekrar etm., yinelemek ^k.t^on / tekrar yineleme; Dieses Bild wurde bei der polizeilichen ^ des Tatorts aufgenommen. Bu resim. cürüm sahnesinin polis tarafindan tekran esnasinda ahnmistir. rekontra (Bridge) sürkontr
ieren sürkontr etm
REKONVALESZENT : German Turkish
(in/) m nekahet devrine girmis hasta
z/ nekahet (devri)
REKORD : German Turkish
m rekor; e-n (bestehenden) ^ brechen rekor kirmak; e-n — halten rekor sahibi olm.
ernte/ rekor teskil eden mahsul
flug m rekor ucusu
inhaber m rekortmen, rekor- cu; rekor sahibi
zeit/rekor müddeti
REKRUT : German Turkish
m kura eri; acemi er; yeni asker
en.aushebung / kura erlerinin toplanmasi °ieren kura cektirmek; asker toplamak; sich ^ (aus)
den mütesekkil olm.
ierung / kura cektirme; acemileri siläh altma toplama
REKTAL : German Turkish
med. gödenbarsagin(d)a
REKTAPAPIERE : German Turkish
pl. H nama yazili senetler
REKTASZENSION : German Turkish
astr. bahar acisi; metalii müstakime
REKTIFIKATION : German Turkish
dogrultma, tashih 2zieren dogrultmak, tashih etm
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani