Germany
ENTSTELLUNG : German Turkish
f l. bozma
tahrif
deformasyon
ENTSTIELEN : German Turkish
saplanni ayiklamak
ENTSTRÖMEN : German Turkish
entstürzen l. cikmak; disan akmak
(Tränen) gözlerinden sei gibt yaslar bosanmak
ENTSTÖREN : German Turkish
(Maschine) parazitsizlendirmek
ENTSUMPFEN : German Turkish
atakliklan kurutmak
ENTSÜHNEN : German Turkish
günahim cikarmak, kefaret etm
ENTTHRONEN : German Turkish
l. tahttan indirmek; haletmek
alasagt etm.
t mahlö 9ung /hali
ENTTRÜMMERN : German Turkish
molozianni kaldirmak
ENTTÄUSCHEN : German Turkish
inkisan hayale ugratmak; F; b-nl umma illetine ugratmak
t küskün;
werden hayal kinkligina ugramak; F.1 umma iletine ugramak; ~ und mit leeren Händen haibühasir; (volkstüml.): haybahasil; ~ sein l. l. (von) bsi pek begenmemek; pek hosuna gitmemek; umdugunu bulamami§ olm.
güvendigi dallar elinde kalmak
(über et.) bsden dolayi hayal kinkligina ugramak 9ung / inkisan (od. sukutu) hayal: hayal kinkli^i; küskünlük; e-e ^ erleben (erfahren, durchmachen) l. inkisan hayale ugramak
(große) dünya basina yikil-mak; e-e ^ bereiten sukutu hayale ugratmak; Das war wohl e-e
^ für michl Arpa ektim dan cikti
ENTVÖLKERN : German Turkish
nüfusunu azaltmak bzw. imha etm.; sich ^ nüfusu azalmak bzw. imha edilmek
ENTWACHSEN : German Turkish
l. (dem Boden) topraktan cikmak
(den Kleidern) elbiseleri kücük gelmek; den Kinderschuhen ^ sein fig. cocukluk cagini atlatmi§ olm
ENTWAFFNEN : German Turkish
l. silähtan tecrit etm., silähsizla(ndir)mak
fig. ram etm.
end (Antwort) müskit
ENTWALDEN : German Turkish
ormansizlandirmak
ENTWARNEN : German Turkish
hava tehHkesinin bitmi§ oldugunu düdükle bildirmek
ENTWEDER : German Turkish
oder ya
.. (ve) ya; Entweder reich oder tot! Ya lortyamort! (V)
ENTWEDER-ODER : German Turkish
n klyasi mukassem; ikilem; Hier giW es kein ~. Ikisi ortasi yok
ENTWEICHEN : German Turkish
l. kacip kurtulmak; sivismak
(Dampf usw.) disan cikmak
(Wasser) akip gitmek; sizmak
ENTWEIHEN : German Turkish
ir yerin kutsiyetini ihläl etm
ENTWENDEN : German Turkish
kapkac suretiyle calmak; asirmak; ihtiläs etm.; calip cirpmak; V: araklamak
et:
~ bekommen carptir-mak
ENTWERFEN : German Turkish
l. (Konzept) karalamak; müsvedde yapmak; taslagim cizmek
(projektieren) tasarlamak, pergelle-mek
(skizzieren) bsin krokisini yapmak
(schriftlich) yazip cizmek
(künstlerisch) kompoze etm.
(zeichnen) resmetmek, cizmek
(Vertrag) tanzim etm.
(Plan) cizmek ,fig. kurmakO. (ein Bild von et.) portresini cizmek
(Gesetz) hazirlamak
ENTWERTEN : German Turkish
l. klymetten düsürmek
(Briefmarken) iptal etm.
(durch Innation) iptizal ettirmek
ENTWICKELN : German Turkish
l. inkisaf ettirmek; gelistirmek
phot., mus. develope etm. (phot. a.) yikamak
(vervollkommnen) mükemmellestirmek
mil. acmak, yaymak
(erklären) izah etm.
(hervorbringen) husule getirmek
(Mut usw.) göstermek; sich ~ l. inkisaf etm.; gelismek; terakki etm.; sivrilmege baslamak
(organisch) tekä-mül etm., mükemmellesmek, evrimlenmek, evrinmek, yetismek
mil. acilmak, yayilmak
(günstig) rast gitmek
(gut) a) (S.) alip yürümek; kalkmmak; kol atmak b) (P.) serilip serpilmek; gelislp büyümek
(heranwachsen) büyümek, palazla(n)mak; nesvünema bulmak
(Stadt) mamurlasmak
(Volk) medenlles-mek
(entstehen) vuku bulmak; meydana (od. husule) gelmek; Ich bin gespannt, wie sich die Sache ^ wird. Bakalim bu i§ nasil gidecek.
t l. (reif) ergin; kemale gelmis
(gut) celimli
phot. develope
GEMAHL : German Turkish
m s. Gatte,
in / s. Gattin. Ihre Frau ^ refikaniz hanimefendi; Herr Müller und Frau ^ Bay Müller ve esi
GEMAHNEN : German Turkish
yäd ettirmek, andirmak, benzemek, oksamak
GEMARKUNG : German Turkish
l. (Grenze) hudut, sinir
(Gemeindeflur) köy arazisi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani