Multilingual Turkish Dictionary Turkish To English

GERÇEKTE OLMAYAN ŞEY : Turkish English

n. unreality

GERÇEKTE VAR OLAN ŞEYLER : Turkish English

n. reality

GERÇEKTEN : Turkish English

adv. really, truly, actually, honestly, in fact, for real, indeed, in very deed, forsooth, genuinely, in point of fact, quite, real, regularly, in sooth, sure enough, true, of a verity, yea

GERÇEKTEN : Turkish English

interj. honestly, yes indeed, in troth, by my troth, honest injun, it's no joke

GERÇEKTEN Mİ : Turkish English

interj. really, honest

GERÇEKTEN VAR OLAN : Turkish English

adj. concrete

GERÇEKTEN YAPILAN : Turkish English

adj. de facto

GERÇEKTEN ÇOK TEŞEKKÜRLER : Turkish English

interj. thank you very much indeed

GERÇEKTEN ÖYLE : Turkish English

interj. quite so!

GERÇEKÇİ : Turkish English

adj. realist, realistic, down to earth, exact, hard headed, literal, matter of fact, practical

GERÇEKÇİ KİMSE : Turkish English

n. realist

GERÇEKÇİ OLMAYAN : Turkish English

adj. unrealistic

GERÇEKÇİLİK : Turkish English

n. realism, literalism, literalness

GERÇEKÜSTÜ : Turkish English

n. surreal, pertaining to surrealism, having surrealistic qualities (such as distortion, dreamlike qualities, etc)

GERÇEKÜSTÜCÜ : Turkish English

n. surrealist

GERÇEKÜSTÜCÜLÜK : Turkish English

n. surrealism

GERÇEĞE BAĞLILIK : Turkish English

v. truth to life

GERÇEĞE BENZEME : Turkish English

n. verisimilitude

GERÇEĞE DAYANMAYAN : Turkish English

adj. ill founded

GERÇEĞE UYGUN : Turkish English

adj. realistic, truthful, veridical, veracious

GERÇEĞE YAKLAŞMAK : Turkish English

v. get warmer

GERÇEĞİ : Turkish English

n. the real mc.coy

GERÇEĞİ GÖSTERMEK : Turkish English

v. debunk

GERÇEĞİ KABUL ETMEK : Turkish English

come clean

GERÇEĞİ SAPTIRMA : Turkish English

n. false representation