Multilingual Turkish Dictionary Turkish To English

GEÇ KALDIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLERİM. : Turkish English

Forgive me for being late

GEÇ KALKAN : Turkish English

n. late riser

GEÇ KALKAN KİMSE : Turkish English

n. lie abed

GEÇ KALKMAK : Turkish English

v. sleep late

GEÇ KALMA : Turkish English

n. being late, lateness, delay, tardiness

GEÇ KALMAK : Turkish English

v. be late, be tardy, delay

GEÇ KALMIŞ : Turkish English

adj. belated, overdue, tardy

GEÇ KAVRAMA : Turkish English

n. backwardness

GEÇ KAVRAYAN : Turkish English

adj. backward

GEÇ KAYDETME : Turkish English

n. postentry

GEÇ OLAN : Turkish English

adj. slow

GEÇ OLMA : Turkish English

n. lateness

GEÇ OLSUN GÜÇ OLMASIN : Turkish English

etter late than never

GEÇ SAATE KADAR UYUMAK : Turkish English

v. sleep late

GEÇ VAKİT : Turkish English

n. after hours

GEÇ VAKTE KADAR AYAKTA KALMAK : Turkish English

v. be up late

GEÇ VAKTE KADAR YATMAK : Turkish English

v. lie in

GEÇ VAKTE KADAR ÇALIŞMAK : Turkish English

v. lucubrate

GEÇ VAKTE KALMAK : Turkish English

v. be up late

GEÇ ÇIKMAK : Turkish English

v. hang back, hang behind

GEÇ ÖĞRENMEK : Turkish English

v. be slow in learning

GEÇE : Turkish English

prep. past

GEÇECEK BİÇİMDE : Turkish English

adv. by

GEÇECEK ŞEKİLDE : Turkish English

adv. past

GEÇEN : Turkish English

adj. last, past, former, late, other, passing, transitive