Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To English

Turkish To English
ÖNEMLİ DERECEDE UYUMLAŞTIRMA : Turkish English Hukuk

substantial harmonisation

ÖNEMLİ GELİŞME : Turkish English Hukuk

substantial progress

ÖNEMLİ OLUMSUZ ETKİLER : Turkish English Hukuk

significant negative impacts, effects

ÖNEMLİ SINIR : Turkish English Hukuk

outstanding border

ÖNEMLİ ZARAR : Turkish English Hukuk

significant harm

ÖNEMLİ ÖLÇÜDE YENİDEN YAPILANMA : Turkish English Hukuk

significant restructuring

ÖNERGE : Turkish English Hukuk

motion, resolution

ÖNERİ : Turkish English Hukuk

proposal, premise

ÖNERİ TASARISI : Turkish English Hukuk

draft proposal

ÖNERİLEN ANLAŞMA : Turkish English Hukuk

proposed agreement

ÖNERİLEN ÖNLEMLER : Turkish English Hukuk

proposed measures

ÖNERMEK : Turkish English Hukuk

to propose, to submit

ÖNGÖRMEK : Turkish English Hukuk

to provide, stipulate, foresee

ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARA BAĞLI OLARAK, ÖNGÖRÜLEN KOŞULLAR UYARINCA : Turkish English Hukuk

subject to the conditions

ÖNGÖRÜLEN MUAFİYETLER YA DA DEROGASYONLAR SAKLI KALMAK KAYDIYLA : Turkish English Hukuk

save for the exceptions or derogations provided for

ÖNLEM : Turkish English Hukuk

measure

ÖNLEME : Turkish English Hukuk

prevention

ÖNLEMEK : Turkish English Hukuk

to prevent

ÖNLEMİN KAPSAMI : Turkish English Hukuk

scope of a measure

ÖNLEMLERİ ASKIYA ALMAK : Turkish English Hukuk

to suspend the measures

ÖNLEYİCİ : Turkish English Hukuk

preventive

ÖNLEYİCİ DİPLOMASİ : Turkish English Hukuk

preventive diplomacy

ÖNSÖZ : Turkish English Hukuk

preamble

ÖNÜMÜZDEKİ : Turkish English Hukuk

forthcoming

ÖNÜNÜ ALMAK : Turkish English Hukuk

tackle