Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To English

Turkish To English
UYUŞTURUCU : Turkish English Hukuk

drug

UYUŞTURUCU İLAÇ : Turkish English Hukuk

narcotics

UYUŞTURUCU MADDE KAÇAKÇILIĞI : Turkish English Hukuk

drug trafficking, illicit trafficking in narcotic drugs

UYUŞTURUCU MADDELER KOMİSYONU : Turkish English Hukuk

Commission of Narcotics

UYUŞTURUCU VE PSİKOTROP MADDE KAÇAKÇILIĞI : Turkish English Hukuk

illicit trafficking in narcotic drugs and psychotropic substances

UZAKTAN SATIŞLAR : Turkish English Hukuk

distant sales

UZAY ARAÇLARI : Turkish English Hukuk

spacecrafts

UZAY HUKUKU : Turkish English Hukuk

outer space law, space law

UZAY SAHASI : Turkish English Hukuk

outer space

UZAY UYDULARI ARACILIĞI İLE HABERLEŞME VE YAYIN : Turkish English Hukuk

telecommunication and broadcasting by satellites

UZAYAN TARTIŞMALAR : Turkish English Hukuk

prolonging discussions

UZAYDAN GÖZETLEME VE ALGILAMA : Turkish English Hukuk

teleobservation and remote sensing

UZİLETİM : Turkish English Hukuk

telecommunications

UZLAŞMA : Turkish English Hukuk

compromise, accommodation

UZLAŞTIRMA : Turkish English Hukuk

econciliation

UZLAŞTIRMA KOMİTESİ : Turkish English Hukuk

conciliation committee

UZLAŞTIRMAK : Turkish English Hukuk

to reconcile

UZLAŞI : Turkish English Hukuk

compromise

UZMANLAŞMIŞ KURUM : Turkish English Hukuk

specialised agency

UZMANLAŞMIŞ ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER : Turkish English Hukuk

specialized international organizations

UZMANLIK ANLAŞMASI : Turkish English Hukuk

specialisation agreement

UZUN SÜRE REDDEDİLEN : Turkish English Hukuk

long-contested