Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AKTARİYE : Turkish Turkish

aktarın sattığı şeyler

AKTARİYE : Turkish Turkish

aktar dükkânı

AKTARLIK : Turkish Turkish

aktarın yaptığı iş

AKTARLIK : Turkish Turkish

aktarın sattığı şeyler

AKTARMA : Turkish Turkish

aktarmak eylemi

AKTARMA : Turkish Turkish

ir taşıttan başka bir taşıta geçme

AKTARMA : Turkish Turkish

sürülmemiş tarlayı ilk ya da ikinci kez sürme

AKTARMA : Turkish Turkish

alıntı, °iktibas

AKTARMA : Turkish Turkish

ir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi

AKTARMA ETMEK : Turkish Turkish

aktarmak

AKTARMA YAPMAK : Turkish Turkish

ir taşıttan ötekine geçmek

AKTARMA YAPMAK : Turkish Turkish

ütçede bir bölümden başka bir bölüme ödenek geçirmek

AKTARMACI : Turkish Turkish

aktarma işini yapan

AKTARMACI : Turkish Turkish

edebiyatta, gazetecilikte, sanatta, kendisi bir yaratı gerçekleştirmeden, başka yapıtlardan aktarma yapan

AKTARMACILIK : Turkish Turkish

aktarma işi

AKTARMACILIK : Turkish Turkish

aşkasının ürününü, düşüncesini aktarma

AKTARMAK : Turkish Turkish

ir yerden, bir kaptan başka bir yere ya da kaba geçirmek

AKTARMAK : Turkish Turkish

ir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek

AKTARMAK : Turkish Turkish

alıntılamak, °iktibas etmek

AKTARMAK : Turkish Turkish

ir dilden başka bir dile çevirmek

AKTARMAK : Turkish Turkish

çatı kiremitlerini gözden geçirerek kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak

AKTARMAK : Turkish Turkish

sürülmemiş tarlayı ilk ve ikinci kez sürmek

AKTARMAK : Turkish Turkish

ıletmek; bildirmek

AKTARMAK : Turkish Turkish

ir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak

AKTARMALI : Turkish Turkish

elli bir süre sonra inip başka bir taşıta binmeyi gerektiren: aktarmalı uçak