Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ALACALIK : Turkish Turkish

ılkbaharda karların eriyerek, toprağın biraz kar, biraz toprak görünen yerleri

ALACALIK : Turkish Turkish

ekilmiş tarlada tohumun yeşermediği yerler

ALACALIK : Turkish Turkish

döneklik, ikiyüzlülük

ALAÇAM : Turkish Turkish

engi kızıla yakın bir çam türü (picea excelsa)

ALACAMENEKŞE : Turkish Turkish

hercaimenekşe

ALACIK : Turkish Turkish

üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

ALAFRANGA : Turkish Turkish

atılıların töre, alışkı ve yaşamına uygun, avrupalılarla ilgili, "alaturka" karşıtı

ALAFRANGA : Turkish Turkish

avrupa uygarlığını benimsemiş, avrupa eğitimiyle yetişmiş (kimse)

ALAFRANGA : Turkish Turkish

alafranga saat

ALAFRANGA SAAT : Turkish Turkish

günü 24 saat sayarak, günün başlayışını gece yarısı
01 olarak kabul eden saat sistemi

ALAFRANGALAŞMAK : Turkish Turkish

atılı töreleri benimsemek, batılılar gibi yaşamaya özenmek

ALAFRANGALIK : Turkish Turkish

atılı (avrupalı) törelere özentili olma durumu

ALAGARSON : Turkish Turkish

oğlan saçı biçiminde kesilmiş kadın saç modeli

ALAGEYİK : Turkish Turkish

geyikgillerden, postu benekli, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen, güney avrupa ve kuzey afrika'da yaşayan bir cins geyik, sığın (dama dama)

ALAGÜN : Turkish Turkish

güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum

ALAİMİSEMA : Turkish Turkish

gökkuşağı, alkım, ebemkuşağı, ebekuşağı

ALAKA : Turkish Turkish

ılgi, özel dikkat, özen, ilişki, ilinti

ALAKA : Turkish Turkish

gönül bağı, gönül ilişkisi

ALAKA : Turkish Turkish

ılgi, özel dikkat, özen, ilişki, ilinti

ALAKA : Turkish Turkish

gönül bağı, gönül ilişkisi

ALAKA ÇEKMEK (TOPLAMAK YA DA UYANDIRMAK) : Turkish Turkish

çevresinde ilgi, merak sağlamak

ALAKA DUYMAK : Turkish Turkish

yakınlık göstermek, ilgilenmek, beğenmek, sevmek

ALAKADAR : Turkish Turkish

ılgili

ALAKADAR ETMEK : Turkish Turkish

ilgilendirmek

ALAKADAR OLMAK : Turkish Turkish

ilgilenmek