Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ALÇALTMAK : Turkish Turkish

alçak duruma getirmek

ALÇALTMAK : Turkish Turkish

değerini azaltmak

ALÇARAK : Turkish Turkish

az alçak

ALÇI : Turkish Turkish

yapılarda, kalıp çıkarma işleri için yontuculuk ve dişçilikte kullanılan, alçıtaşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilen madde

ALÇI KALIP : Turkish Turkish

ir şeyin üzerine alçı dökülerek alınan kalıp

ALÇICI : Turkish Turkish

alçıtaşını çıkaran kimse

ALÇICI : Turkish Turkish

ölme duvarlarını duvar ve tavanların alçı kaplamasını yapan işçi

ALÇICI : Turkish Turkish

dekorları ince bir alçıyla örten stüdyo işçisi

ALÇIİŞİ : Turkish Turkish

silme çekilerek ve kalıplanarak, çoğunlukla kalemle işlenerek yapılan alçı ya da mermerden dekoratif kaplama

ALÇILAMAK : Turkish Turkish

alçıyla sıvamak

ALÇILI : Turkish Turkish

ıçinde alçı bulunan

ALÇILI : Turkish Turkish

alçıyla kaplanmış olan

ALÇITAŞI, -NI : Turkish Turkish

toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan hidratlı kalsiyum sülfat, °jips

ALÇIYA ALMAK ( YA DA KOYMAK) : Turkish Turkish

kırılan bir kemiği gereği gibi kaynaması için alçıya batırılmış sargıyla sarmak

ALDAĞAN : Turkish Turkish

çok aldatan

ALDANCA : Turkish Turkish

avunmayı sağlayan şey

ALDANGIÇ : Turkish Turkish

üzeri ot ya da kumla örtülmüş çukur, tuzak

ALDANIŞ : Turkish Turkish

aldanma, kanma

ALDANMAK : Turkish Turkish

görünüşe kapılarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak

ALDANMAK : Turkish Turkish

ir hileye, bir yalana kanmak

ALDANMAK : Turkish Turkish

düş kırıklığına uğramak

ALDANMAK : Turkish Turkish

avunmak, oyalanmak

ALDANMAK : Turkish Turkish

(bitkiler için) havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk nedeniyle donmak

ALDATICI : Turkish Turkish

aldatma niteliği olan, yanıltıcı

ALDATILMAK : Turkish Turkish

aldatmak eylemine konu olmak