Multilingual Turkish Dictionary Turkish

ALDATILMAK : Turkish Turkish

tuzağa düşürülmek, ihanete uğramak

ALDATILMAK : Turkish Turkish

evlilikte sadakatsizliğe uğramak

ALDATMA : Turkish Turkish

aldatmak eylemi, ihanet, hıyanet, evlilikte sadakatsizlik

ALDATMACA : Turkish Turkish

aldatmaya dayanan davranış

ALDATMAK : Turkish Turkish

eklenmedik bir davranışla yanıltmak

ALDATMAK : Turkish Turkish

karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden, gereği gibi uyanık olmayışından yararlanarak onun zararına kazanç sağlamak

ALDATMAK : Turkish Turkish

irine verilen sözü tutmamak, yalan söylemek

ALDATMAK : Turkish Turkish

ir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek

ALDATMAK : Turkish Turkish

ayartmak, kötü yola sürüklemek

ALDATMAK : Turkish Turkish

(karı ya da koca) eşine sadakatsizlik etmek

ALDATMAK : Turkish Turkish

oyalamak, avutmak

ALDEHİT : Turkish Turkish

alkolleri oksitlendirme ya da asitleri indirgeme yoluyla elde edilen uçucu bir sıvı

ALDIRIŞ : Turkish Turkish

aldırmak eylemi

ALDIRIŞ ETMEMEK : Turkish Turkish

önem vermemek, aldırmamak, ilgilenmemek

ALDIRIŞSIZ : Turkish Turkish

aldırmayan, aldırmaz, umursamayan

ALDIRMAK : Turkish Turkish

almak eylemini yaptırmak

ALDIRMAK : Turkish Turkish

getirtmek

ALDIRMAK : Turkish Turkish

vücuttan herhangi bir parçayı ya da organı sağlık nedeniyle doktora çıkarttırmak

ALDIRMAK : Turkish Turkish

önem vermek, değer vermek (bu eylem, bu anlamı ile ancak olumsuz, soru ya da koşul biçimlerinde kullanılır)

ALDIRMAK : Turkish Turkish

elindekini başkasına kaptırmak

ALDIRMAK : Turkish Turkish

sığdırmak

ALDIRMAZ : Turkish Turkish

ir şeye önem vermeyen; umursamayan, kayıtsız, °lakayt

ALDIRMAZLIK : Turkish Turkish

aldırmaz olma durumu, tasasızlık, kayıtsızlık, umursamazlık, °lakaydi

ALEGORİ : Turkish Turkish

ir görüntü, bir yaşantı ya da bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için simgelerle göz önünde canlandırıp dile getirme, °remiz

ALEGORİK : Turkish Turkish

alegoriyle ilgili, °temsili, °remzi