Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ALNI AÇIK YÜZÜ AK : Turkish Turkish

çekinecek hiçbir durumu ya da ayıbı olmayan

ALNINA KARA SÜRMEK : Turkish Turkish

ir kimsenin haksız yere kötü tanınmasına yol açmak

ALNINDA YAZILMIŞ OLMAK : Turkish Turkish

kaderi, talihi bu türlü olmak; bu olayın başına gelmesini tanrı'nın buyurmuş olduğuna inanmak

ALNINDAN ÖPMEK : Turkish Turkish

eğenmek, takdir etmek

ALNININ AKI İLE : Turkish Turkish

ayıplanacak bir duruma düşmeden, tertemiz, onuruyla, başarı göstermiş olarak

ALNININ KARAYAZISI : Turkish Turkish

kötü kaderi, kötü talihi

ALO : Turkish Turkish

telefon konuşmasında kullanılan ilk sözcük

ALOTROPİ : Turkish Turkish

karbon, fosfor gibi maddelerin, fiziksel bakımdan ayrı özellikler gösterebilmesi durumu

ALP, -PI : Turkish Turkish

yiğit, kahraman

ALPAKA : Turkish Turkish

çiftparmaklılar takımının devegiller sınıfından, güney amerika'da yaşayan uzun tüylü, memeli bir hayvan (lama glama pacos)

ALPAKA : Turkish Turkish

u hayvanın yünü ya da bu yünden dokunan kumaş

ALPAKS : Turkish Turkish

kolayca bükülebilen alüminyum silisyum karışımı

ALPLIK : Turkish Turkish

alp olma durumu, yiğitlik, kahramanlık

ALPYILDIZI, -NI : Turkish Turkish

dağların çok yüksek yamaçlarında rastlanan bir çiçek (paradisia liliastrum)

ALŞİMİ : Turkish Turkish

elementleri altına çevirmek isteyen bir uğraş alanı, °simya

ALŞİMİST, -Tİ : Turkish Turkish

alşimiyle uğraşan kimse, simyacı

ALT ALTA : Turkish Turkish

irbirinin altında olarak

ALT ALTA ÜST ÜSTE : Turkish Turkish

irbirleriyle itişir kakışır bir durumda

ALT ETMEK : Turkish Turkish

üstünlük sağlamak, yenmek

ALT HAVAYUVARI : Turkish Turkish

havayuvarının onbir kilometre kalınlığında olan alt katmanı

ALT OLMAK : Turkish Turkish

yenilmek

ALT TARAFI ( YA DA YANI) : Turkish Turkish

geriye kalanı

ALT TARAFI ( YA DA YANI) : Turkish Turkish

işin sonu

ALT TARAFI ( YA DA YANI) : Turkish Turkish

değeri ne ki

ALT YANI ÇIKMAZ SOKAK : Turkish Turkish

sonu gelmeyen, sonuç alınamayan işler için söylenir