Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AMPLİFİKATÖR : Turkish Turkish

yükselteç

AMPUL, -LÜ : Turkish Turkish

ıçinde, elektrik akımıyla akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe

AMPUL, -LÜ : Turkish Turkish

ıçinde çoğu kez zerk edilecek, sıvı durumda ilaç bulunan küçük ya da büyük cam tüp

AMPÜTASYON : Turkish Turkish

ir organın kesilmesi, budama

AMUDİ : Turkish Turkish

dikey, dikine, dik, "ufki" karşıtı

AMUDUFIKARİ : Turkish Turkish

omurga kemiği, belkemiği

AMUT : Turkish Turkish

dikme, dikey ya da ayakta olma durumu

AMUTA KALKMAK : Turkish Turkish

iki eli üstüne dayanarak bacaklarını havada dikey tutmak

AMYANT, -TI : Turkish Turkish

kolayca bükülen ve ateşe dayanan liflerden oluşmuş bir tür ak asbest

AN : Turkish Turkish

zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, °lahza

AN : Turkish Turkish

ıki tarla arasındaki sınır

AN : Turkish Turkish

canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünlüğü, °zihin

ANAARI : Turkish Turkish

arıbeyi

ANABİLİM : Turkish Turkish

ir bilim dalının ayrıldığı kollardan her biri

ANABOLİZMA : Turkish Turkish

özümleme, sindirim, besinlerin örgensel yapılaşması olayı, metabolizmanın ilk yarısı

ANAÇ : Turkish Turkish

yavru ya da yemiş yetiştirecek duruma gelmiş olan (hayvan ya da ağaç)

ANAÇ : Turkish Turkish

ıri, kart

ANAÇ : Turkish Turkish

kurnaz, tecrübeli

ANACADDE : Turkish Turkish

kentte, ara sokakların açıldığı geniş yol

ANACIL : Turkish Turkish

anasına düşkün

ANAÇLAŞMAK : Turkish Turkish

anaç duruma gelmek

ANAÇLIK : Turkish Turkish

anaç olma durumu

ANADENİZ : Turkish Turkish

anakaraları birbirinden ayıran engin deniz, °umman, °okyanus

ANADENİZBİLİM : Turkish Turkish

anadeniz ve denizlerin fiziksel, kimyasal ve dirimbilimsel özellikleri üzerinde deneysel araştırmalar yapan bilim kolu, °oşinografi

ANADİL : Turkish Turkish

aşka diller türetmiş olan dil