Turkish
APAÇIKLIK : Turkish Turkish
ir şeyin, hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın aydınlık, açık bir biçimde görünmesi
APAK : Turkish Turkish
çok ak, tümüyle ak, her yanı ak, aklığı çok belirgin
APALAK : Turkish Turkish
ıri, gürbüz ve tombul
APANDİS : Turkish Turkish
körbağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü
APANDİSİT, -Tİ : Turkish Turkish
apandisin yangılanması
APANSIZ : Turkish Turkish
hiç beklenmedik bir sırada, birdenbire, aniden
APAR TOPAR : Turkish Turkish
telaş ve aceleyle, yaka paça
APARMAK : Turkish Turkish
almak, alıp götürmek
APARMAK : Turkish Turkish
gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak
APARTMAN : Turkish Turkish
irkaç katlı ve her katında bir ya da birkaç daire bulunan yapı
APARTMAN YÖNETİCİSİ : Turkish Turkish
apartmanın ortak işlerini yönetmek için seçilen kişi
APAŞ : Turkish Turkish
külhanbeyi, kabadayı, hayta
APATİT : Turkish Turkish
ıçinde flüor ya da klor olan doğal kalsiyum fosfat
APAYDIN : Turkish Turkish
çok aydınlık, çok aydın, çok ışıklı
APAYDIN : Turkish Turkish
çok kültürlü, °entellektüel
APAYRI : Turkish Turkish
üsbütün ayrı, bambaşka, ayrımlı, farklı
APAZ : Turkish Turkish
avuç
APAZ : Turkish Turkish
ir avuç dolusu
APAZLAMA : Turkish Turkish
apazlamak eylemi
APAZLAMA : Turkish Turkish
pupayla orsa arasında geminin omurgasına 45° açıyla esen (rüzgâr)
APAZLAMA : Turkish Turkish
öyle esen bir rüzgârla
APAZLAMAK : Turkish Turkish
avuçlamak
APAZLAMAK : Turkish Turkish
yelken rüzgârla dolup şişmek
APAZLAMAK : Turkish Turkish
(gemi) apazlama rüzgârla gitmek
APEKS : Turkish Turkish
tepe noktası, uç, doruk, °zirve
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani