Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
APTALLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

aptallaşmasına neden olmak, aptal durumuna getirmek, çok şaşırtmak

APTALLIK : Turkish Turkish

aptal olma durumu ya da aptalca iş

APTALLIK ETMEK : Turkish Turkish

aptalca davranmak ya da aptalca iş görmek

APTALLIKA VURMAK : Turkish Turkish

ir şeyi bilmez, anlamaz gibi görünmek

APTES : Turkish Turkish

müslümanların, namaz kılabilmek için el, ağız, burun, yüz, kol, ayak yıkama ve başa, enseye ıslak el gezdirme, kulağı temizleme biçiminde yaptıkları arınma

APTES : Turkish Turkish

ıdrar yapma ve kalınbağırsağı boşaltma

APTES ALMAK : Turkish Turkish

aptes yoluyla arınmak

APTES BOZMAK : Turkish Turkish

ayakyoluna gitmek

APTES TAZELEMEK : Turkish Turkish

yeniden aptes almak

APTESANE : Turkish Turkish

aptes bozacak yer, ayakyolu, yüznumara, °tuvalet

APTESBOZAN : Turkish Turkish

dışkıyla parçalanan ve tohumları dökülen bağırsak asalağı, °şerit, °tenya

APTESBOZANOTU, -NU : Turkish Turkish

gülgillerden, siyah ve yeşil boya çıkarılan bir bitki (poterium spinosum)

APTESİ BOZULMAK : Turkish Turkish

yeniden aptes alma gereğini duymak

APTESİ GELMEK ( YA DA OLMAK) : Turkish Turkish

aptes bozmaya gereksinme duymak

APTESİ KAÇMAK : Turkish Turkish

aptes bozma gereksinimi varken yok olmak

APTESİNDE NAMAZINDA : Turkish Turkish

dindar

APTESİNDEN ŞÜPHESİ OLMAMAK : Turkish Turkish

herhangi bir işte kusuru olmadığını kesin olarak bilmek

APTESLİ : Turkish Turkish

aptes almış bulunan ya da aptesi bozulmamış olan

APTESLİK : Turkish Turkish

aptes alınacak yer

APTESLİK : Turkish Turkish

aptes alırken giyilen ve kolsuz hırkaya benzeyen bir tür giyecek

APTESLİK : Turkish Turkish

aptes almaya yarayan

APTESSİZ : Turkish Turkish

aptes almamış ya da aptesi bozulmuş olan

APUL APUL : Turkish Turkish

tombul çocukların bacaklarını açarak salına salına yürüyüşlerini anlatır

AR : Turkish Turkish

tarım alanları için yüz metre kare değerinde yüzey ölçü birimi

AR : Turkish Turkish

utanma, utanç duyma:
karacaoğlan