Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
RÖLANTİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca ralenti "ağırlaştırılmış, ağırlaştırma" anlamlarındadır. Fiili ralentir'dir. Bu söz için önerimiz yavaşlatılmış'tır. Örnek: Türkiye'de ekonomik kriz patlamadan önce bazı projeler ister istemez yavaşlatılmıştır

RÖPREZANT : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fr. représentant (temsilci, tanıtmacı). Uzun zamandan beri dilimizde varlığını sürdüren bu kelime tıp alanında “ilâçların tanıtımını yapan kimse” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca güzellik malzemelerini tanıtmak ve satmak için evleri dolaşan kişilere de röprezant denmektedir. Kurulumuz kelimenin her iki anlamı için de tanıtımcı sözünü benimsemiştir

RÖVANŞ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca revanche (öç; öç alma; ikinci karşılaşma). Sporda, "bir takımın veya bir sporcunun yenildikten sonra aynı rakiple ikinci defa karşılaşması" anlamında kullanılmaktadır. Teklif ettiğimiz karşılık: ikinci karşılaşma. Örnek: Oyuncular, ikinci karşılaşmada rakiplerine göz açtırmayacaklarını söylediler

RÖVEŞATA : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

"Futbolda, gövdeyi sırt üstü veya yan devirerek, topa baş hizasında ayakla makas yaparak vurma" anlamında olan bu söz için Kurulumuz, makaslama ve makaslama vuruş kelimelerini önermektedir. Örnek: Sağ kanattan Uğur'un yaptığı ortaya, kaleye arkası dönük durumda olan Arif, mükemmel bir makaslama yaparak üçüncü golü attı

SABOTAJ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sabotage (baltalama). Dilimizdeki karşılığı: baltalama. Örnek: Kazada, baltalama ihtimali de gözden uzak tutulmuyor

SABOTE ETMEK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca saboter (baltalamak) fiilinden. Dilimizde bu söz için güzel bir karşılık zaten vardır: baltalamak. Örnek: Kışkırtıcı sözler ülkemizin gelişmesini baltalamaktadır

SALVO : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İtalyanca salvo. Bu askerî terim dilimizde genellikle "top ile yapılan ateş" anlamında kullanılır. Kurulumuz bu kelime için yaylım ateş sözünün uygun bir karşılık olduğunu belirtmektedir. Örnek: Ben düşman donanmalarının göğüslerimize açtıkları yaylım ateşleri de gördüm

SANSASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sensation (duyulanma; güçlü heyecan). Dilimizde "insanlar üzerinde yaratılan güçlü heyecan ve ilgi" anlamında kullanılmaktadır. Bu anlam için teklif ettiğimiz karşılık: dalgalanma, dalgalandırma. Örnek: Bazı haberlerin veriliş tarzı halk üzerinde dalgalanma yaratıyor

SANTRA : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca centre (merkez). Sporda, oyunun başlatıldığı merkez. Teklif ettiğimiz karşılık: orta yuvarlak. Örnek: Topu orta yuvarlağa koydu ve oyuna başladı

SANTRAFOR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce center (merkez) + fore (ön). İleri ucun ortasında yer alan oyuncu. Karşılığı: orta uç. Örnek: Takımın genç orta ucu çok başarılı bir oyun çıkardı

SANTRİFÜJ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca centrifuge. "Bir karışımın taşıdığı çökebilir ögeleri, parçacıkları ayırıp çöktürmekte kullanılan lâboratuvar aleti" anlamındaki bu söze karşılık olarak Kurulumuz, daha önceden teklif edilmiş olan merkezkaç kelimesinin uygun olduğu görüşündedir. Örnek: Bu işlem merkezkaçlı makinelerde yapılabilir

SAUNA : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sauna. Fince asıllı olan bu kelime "terlemek, sağlıklı kalmak ve yıkanmak amacıyla özel olarak düzenlenmiş bir tür hamam" anlamındadır. Bu söz için Kurulumuz, buharlı hamam kelimesini önermektedir

SEANS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca séance (mesleğini veya sanatını yapan bir kimsenin yanında, o kimsenin mesleği ile ilgili bir iş için harcanan süre, aralıksız bir iş için harcanan süre). Bu kelime için Kurulumuz, oturum sözünün uygun bir karşılık olacağı konusunda birleşmiştir. Örnek: Oturumun ilk yarım saatinde gösterge bin 341 puanlık bir artışla 20 bine dayandı

SEKSİYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca section (bir kuruluşta veya bir bilgi şöleninde yönetim birimlerinden her biri). Bu söz için Kurulumuz, bölüm kelimesinin uygun bir karşılık olduğu görüşünde birleşmiştir. Örnekler: Bankamızın ilgili bölüme bakan müdürü, bugün gelmeyecek. Biz, bildirimizi B bölümünde okuyacağız

SELF-DETERMİNASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca self determination. "Bir ulusun kendi geleceğini yine kendisinin tayin etmesi" anlamına gelen bu söz için Kurulumuz, geleceklik hakkı karşılığını önermektedir

SELF-SERVİS : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce self (kendi, kendine) + service (hizmet). Teklifimiz: seçal. Örnek: Bazı lokantalarda hizmet seçal şeklinde veriliyor

SEMİNER : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca séminaire (bir konu üzerinde toplu çalışma). Teklif edilen karşılık: toplu çalışma. Örnekler: Vakıf, demokrasi konulu bir toplu çalışma düzenledi. Öğrenciler belli bir konuda toplu çalışma ödevi hazırlayacaklar

SEMPATİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sympathie (duygudaşlık, kanı kaynama, cana yakınlık). "Bir insanın bir başkasına karşı duyduğu sevgi ve yakınlık" anlamında kullanılan sempati için dilimizde şu karşılıklar uygun düşmektedir: yakınlık, cana yakınlık, sevimlilik. Örnek: Türk olduğumuzu söyleyince Macarların yakınlıklarını tebessümlerinden hissediyoruz

SEMPATİK : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sympatique (sevimli, cana yakın, candan). Teklif ettiğimiz karşılıklar: sevimli, cana yakın. Örnek: Sevimliliği (cana yakınlığı) ile bütün bakışları üzerinde topluyordu

SEMPATİZAN : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca sympatisant (yandaş, taraftar, sevgi duyan, tutan). Türkçe Sözlük’te “üyesi olmadığı hâlde bir partinin, bir topluluğun görüşlerini benimseyen veya bir görüşü, bir öğretiyi, bir akımı tutan (kimse), duygudaş” şeklinde tanımlanan bu kelime için Kurulumuz, yakınlıkduyar ve sever karşılıklarını teklif etmektedir. Örnekler: Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, illegal örgütlere yakınlık duyduğu belirlenen yüzlerce kişiyi gözaltına aldı. YÖK bu yıl öğrencilere, ÖYS sonuç belgesiyle birlikte terör örgütlerinin üniversitelerde yakınlıkduyar (sever) kazanma faaliyetlerine dikkat çeken bir mektup da gönderecek

SEMPOZYUM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca symposium (şölen; bilimsel şölen, belli bir konunun tartışıldığı bilimsel toplantı). Teklif ettiğimiz karşılık: bilgi şöleni. Örnek: Önümüzdeki ay bir "Türk Dünyası Bilgi Şöleni" düzenleyeceğiz

SEMPTOM : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca symptome (belirti, alâmet, araz). Komisyonumuz belirti karşılığını daha önce sendrom için teklif etmişti. Doç. Dr. Salih Murat Akkın'dan aldığımız ve Türk Dili dergisinin Nisan (1995) sayısında yayımladığımız mektupta belirti'nin semptom karşılığı olması gerektiği, sendrom için ise hastalık tablosu teriminin tıp pratiğinde yerleştiği ifade edilmektedir. Akkın'ın uyarısı doğrultusunda semptom için teklif edilen karşılık: belirti. Örnek: Bu hastalığın en önemli belirtisi yüksek ateştir

SENKRONİZASYON : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca synchronisation. Türkçede sinema ve televizyon alanında kullanılan bu terimi Türkçe Sözlük şu şekilde tanımlamaktadır: “
Eşleme işi.
sin. Görüntü ve ses kuşakları arasındaki bağ.” Kurulumuz da bu söze karşılık olarak dilimizde zaten var olan ve kullanılan eşleme kelimesini benimsemiştir

SENSOR : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

İngilizce sensor. “Alıcı alet, sezici, algılayıcı” anlamlarında İngilizceden dilimize giren bu kelime, gazetelerde Fransızca telâffuzuyla sensör şeklinde yanlış olarak kullanılmaktadır. Kurulumuz bu kelimeye karşılık olarak, kesmek fiilinden türetilen keser örneğinden yararlanarak duymak fiilinden duyar sözünü oluşturmuştur. Örnek: TSE bu yıl üretilen doğal gaz sobalarına duyar denilen parçanın takılmasını zorunlu kıldı

SERİGRAFİ : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fr. sérigraphie. “Bir lâstik silindir ile uygun bir malzemenin şablon maskeye bastırılarak görüntünün bir yüzey üzerine geçirilmesi işlemi” anlamındaki bu Fransızca kelime için Kurulumuz ipek baskı karşılığını önermektedir. Örnek: Sanatçının, ipek baskı, yağlı boya ve kesyap olmak üzere üç grupta toplanan eserleri, tarihten izler taşıyor