Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ARAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ilimde ve sanatta yöntemli çalışmalar yapmak

ARAŞTIRMAN : Turkish Turkish

araştırıcı, araştırmacı

ARATMAK : Turkish Turkish

aramak eylemini yaptırmak

ARATMAK : Turkish Turkish

yokluğunu duyurmak

ARATMAK (ESKİSİNİ) ARATMAMAK : Turkish Turkish

yenisi, eskisinin yerini doldurabilmek, yokluğunu duyurmamak

ARATÜMCE : Turkish Turkish

irleşik ya da yalın tümcelerde anlamı biraz daha açıklamak için araya giren tümce

ARATÜMCE : Turkish Turkish

irleşik ya da yalın tümcelerde anlamı biraz daha açıklamak için araya giren tümce

ARATÜMCE : Turkish Turkish

irleşik ya da yalın tümcelerde anlamı biraz daha açıklamak için araya giren tümce

ARAYAN : Turkish Turkish

aramak eylemini yapan

ARAYAN : Turkish Turkish

telefon bağlantısı kurmaya çalışan kişi

ARAYAZI : Turkish Turkish

çekilmiş bir sahnenin arasına kurgu sırasında katılan ve yalnız yazı içeren bölüm

ARAYICI : Turkish Turkish

ir şeyi aramayı iş edinen kimse

ARAYICI : Turkish Turkish

kimi yerlerde arama işiyle görevlendirilmiş kimse

ARAYICI : Turkish Turkish

ıstenilen yıldızı ırakgörür içine getirebilmek için büyük ırakgörürlere koşut olarak bağlı, görüş alanı geniş olan küçük ırakgörür

ARAYICI FİŞEĞİ : Turkish Turkish

ir tür donanma fişeği

ARAYIP DA BULAMAMAK : Turkish Turkish

eklenmedik iyi bir olanakla karşılaşmak

ARAYIP SORANI BULUNMAMAK : Turkish Turkish

(ya da

ARAYIP SORANI YOK : Turkish Turkish

kimsesiz, yalnız

ARAYIŞ : Turkish Turkish

arama işi ve eylemi

ARAYIŞ : Turkish Turkish

yön, çözüm, çıkış bulma çabası

ARAYÖN : Turkish Turkish

dört anayönden ikisi arasında olan yönlerden her biri

ARAZ : Turkish Turkish

elirtiler

ARAZ : Turkish Turkish

ulgu, °semptom

ARAZ : Turkish Turkish

ılinek

ARAZBAR : Turkish Turkish

türk müziğinde bir bileşik makam