Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÖPEKLEMEK : Turkish Turkish

varlık, güç ve kuvvet yönünden düşkünleşmek

KÖPEKLENİŞ : Turkish Turkish

köpeklenmek eylemi ya da biçimi

KÖPEKLENME : Turkish Turkish

köpeklenmek eylemi

KÖPEKLENMEK : Turkish Turkish

yalvarıp yaltaklanarak aşağılık bir duruma düşmek

KÖPEKLEŞİŞ : Turkish Turkish

köpekleşmek eylemi ya da biçimi

KÖPEKLEŞME : Turkish Turkish

köpekleşmek eylemi

KÖPEKLEŞMEK : Turkish Turkish

onurunu yitirip yaltaklanmak

KÖPEKLİK : Turkish Turkish

köpekçe davranma, köpek gibi yaltaklanma

KÖPEKMEMESİ, -Nİ : Turkish Turkish

koltukaltında çıkan yangılı çıban

KÖPEKSİZ KÖY BULMUŞ DA ÇOMAKSIZ ( YA DA DEĞNEKSİZ) GEZİYOR : Turkish Turkish

kendisine engel olacak, karşı çıkacak kimse olmadığı için istediği gibi davrananlara söylenir

KÖPEKÜZÜMÜ, -NÜ : Turkish Turkish

ıtüzümü

KOPİL : Turkish Turkish

arsız sokak çocuğu

KOPİL : Turkish Turkish

piç

KOPKOYU : Turkish Turkish

çok koyu

KOPMA : Turkish Turkish

kopmak eylemi

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

yerinden ayrılmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

gövdeden ayrılmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

(gürültülü ya da tehlikeli olaylar için) birdenbire başlamak ya da ortaya çıkmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

ütün ilişkileri kesilip tümden ayrılmak ya da uzaklaşmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

uzaklaşmak, kurtulmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

çok ağrımak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

(atlet için) yarışta büyük farkla öne geçmek ya da geride kalmak

KOPMAK, -AR : Turkish Turkish

koşmak, hızla gitmek

KÖPOĞLU KÖPEK : Turkish Turkish

köpoğlu sövgüsünün pekiştirilmiş biçimi