Turkish
ARILAMAK : Turkish Turkish
ir şeyde herhangi bir ayıp ya da kusur bulunmadığını bildirmek, tenzih etmek
ARILAR : Turkish Turkish
tek tek ya da bir toplum düzeni içinde yaşayan, vücutları, özellikle karınları ve arka ayakları kıllarla örtülü zarkanatlılar familyası
ARILAŞMA : Turkish Turkish
arılaşmak eylemi, özleşme
ARILAŞMAK : Turkish Turkish
arı duruma gelmek, saflaşmak, temizlenmek
ARILAŞMAK : Turkish Turkish
(dil için) özleşmek
ARILAŞTIRMA : Turkish Turkish
arılaştırmak eylemi, özleştirme
ARILAŞTIRMAK : Turkish Turkish
arı duruma getirmek, özleştirmek
ARILIK : Turkish Turkish
temizlik, nezihlik
ARILIK : Turkish Turkish
katışıksızlık, saflık
ARILIK : Turkish Turkish
günahsızlık, masumluk
ARILIK : Turkish Turkish
kovanların konulduğu yer, kovanlık
ARINA DOKUNMAK : Turkish Turkish
utanç duymak
ARINDIRMAK : Turkish Turkish
arınmasını sağlamak
ARININ YUVASINA ÇÖP DÜRTMEK ( YA DA ÇOMAK SOKMAK) : Turkish Turkish
tehlikeli kişiyi kışkırtmak
ARINIRLIK : Turkish Turkish
ınsanların ve hayvanların asalaklardan arınmış olması durumu
ARINMA : Turkish Turkish
temizlenme
ARINMA : Turkish Turkish
uhun tutkulardan temizlenmesi
ARINMA : Turkish Turkish
sanat yoluyla duyguların arınması
ARINMAK : Turkish Turkish
temizlenmek
ARINMAK : Turkish Turkish
katışıksız, arı duruma gelmek
ARIŞ : Turkish Turkish
kolun dirsekle bilek arasındaki bölümü
ARIŞ : Turkish Turkish
çözgü
ARIŞ : Turkish Turkish
araba oku
ARIŞLAMAK : Turkish Turkish
çözgülemek
ARİSTOCU : Turkish Turkish
aristotelesçi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani