Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÖRLEŞMEK : Turkish Turkish

değer, önem ya da yeteneğini yitirmiş duruma gelmek

KÖRLEŞTİRME : Turkish Turkish

körleştirmek eylemi

KÖRLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

körleşmesine yol açmak

KÖRLETME : Turkish Turkish

körletmek eylemi

KÖRLETMEK : Turkish Turkish

keskinliğin azalmasına ya da yitirilmesine neden olmak

KÖRLETMEK : Turkish Turkish

değer ve yeteneklerinin yitirilmesine neden olmak

KÖRLETMEK : Turkish Turkish

geçerliğini ya da işlerliğini yitirmesine neden olmak

KORLUK : Turkish Turkish

kor olma durumu

KORLUK : Turkish Turkish

mangal

KÖRLÜK : Turkish Turkish

kör olma durumu

KÖRLÜK : Turkish Turkish

kesmez olma durumu

KÖRLÜK : Turkish Turkish

dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş

KÖRLÜK : Turkish Turkish

gerçeği görememe durumu

KORNA : Turkish Turkish

motorlu taşıtlarda, bisikletlerde sesle işaret vermek için kullanılan ve içinden hava geçirilerek çalınan boru, °klakson

KORNA : Turkish Turkish

u borudan çıkan ses

KORNEA : Turkish Turkish

saydam tabaka

KORNER : Turkish Turkish

köşe

KORNET, -Tİ : Turkish Turkish

pistonlu orkestra çalgısı

KORNETÇİ : Turkish Turkish

kornet çalan kimse

KORNİŞ : Turkish Turkish

perdeleri asmaya yarayan tahta ya da metalden araç

KORNİŞ : Turkish Turkish

çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı

KORNİŞ : Turkish Turkish

sarp, kayalık çıkıntı

KORNİŞON : Turkish Turkish

kabuğunun üzeri pürtüklü, lezzetli, özellikle turşu yapımında kullanılan bir tür hıyar

KORNO : Turkish Turkish

savaşlarda çağrı aracı olarak kullanılan, boynuz ya da fildişi boru

KORNO : Turkish Turkish

ir ağızlık, kendi üzerine dolanmış koni biçiminde uzun bir boru ve ağzı genişçe açılan bir kulaklıktan oluşan üflemeli bakır çalgı