Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÖSNÜLMEK : Turkish Turkish

eş isteme zamanı gelmek

KÖSNÜLÜ : Turkish Turkish

aşırı cinsel isteği olan, şehvetli

KÖSNÜMEK : Turkish Turkish

(at, eşek vb.) çiftleşme istemek

KOSTAK : Turkish Turkish

zarif, kibar, güzel giyinmiş

KOSTAK : Turkish Turkish

yiğit, kabadayı, yürekli

KOSTAKLANMA : Turkish Turkish

kostaklanmak eylemi

KOSTAKLANMAK : Turkish Turkish

zarif, kibar görünmeye çalışmak

KÖSTEBEK : Turkish Turkish

köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yersıçanı (talpa)

KÖSTEBEK : Turkish Turkish

ir kurumun gizli bilgilerini edinmek amacıyla kuruma sızdırılmış görevli

KÖSTEBEK İLLETİ : Turkish Turkish

atların ensesinde oluşan göze dokusu yangısı

KÖSTEBEKGİLLER : Turkish Turkish

omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfının böcekçiller takımına giren bir familya

KÖSTEK : Turkish Turkish

hayvanın kaçmasını önlemek için iki ayağına bağlanan kısa ip ya da zincir

KÖSTEK : Turkish Turkish

saat, kılıç, anahtar gibi şeylerin ucuna takılan zincir

KÖSTEK : Turkish Turkish

koşulan atların tepmesini önlemek için kuskun kayışına eklenen kayış

KÖSTEK : Turkish Turkish

engel

KÖSTEK OLMAK : Turkish Turkish

engel olmak

KÖSTEK VURMAK : Turkish Turkish

güreşte hasmın bir ya da iki ayağını sımsıkı yakalamak

KÖSTEK VURMAK : Turkish Turkish

hayvanın ayağına köstek bağlamak

KÖSTEK VURMAK : Turkish Turkish

kösteklemek

KÖSTEKLEME : Turkish Turkish

kösteklemek eylemi

KÖSTEKLEMEK : Turkish Turkish

(hayvanın) ayağına köstek vurmak

KÖSTEKLEMEK : Turkish Turkish

(bir işi) yürümez duruma getirmek, engellemek

KÖSTEKLENİŞ : Turkish Turkish

kösteklenmek eylemi ya da biçimi

KÖSTEKLENME : Turkish Turkish

kösteklenmek eylemi

KÖSTEKLENMEK : Turkish Turkish

ayağına köstek vurulmak