Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KOŞULSUZCA : Turkish Turkish

koşulsuz olarak

KOŞULSUZLUK : Turkish Turkish

koşula bağlı olmama durumu

KOŞUM : Turkish Turkish

araba hayvanının kayış takımı

KOŞUM : Turkish Turkish

hayvanın arabaya koşulması

KOŞUM ATI ( YA DA HAYVANI) : Turkish Turkish

arabaya koşulan at ya da hayvan

KOŞUMCU : Turkish Turkish

araba hayvanlarının kayış bölümünü yapan kimse

KOŞUMLU : Turkish Turkish

koşum geçirilmiş, koşulmuş (hayvan)

KOŞUN : Turkish Turkish

asker, yan yana durmuş asker dizisi, °saf

KOŞUN : Turkish Turkish

yan yana dizilmiş insanların oluşturduğu dizi

KOŞUN : Turkish Turkish

koşu, yarış

KOŞUN BAĞLAMAK : Turkish Turkish

koşun durumuna girmek, °saf tutmak

KOŞUN KOŞUN : Turkish Turkish

dizi dizi, sıra sıra

KOŞUNTU : Turkish Turkish

ir adamın yanında bulunanlar, yardakçılar, tayfa

KÖSÜRE : Turkish Turkish

ileğitaşı, köstere

KOŞUŞMA : Turkish Turkish

koşuşmak eylemi

KOŞUŞMAK : Turkish Turkish

irlikte ve birden koşmak

KOŞUŞMAK : Turkish Turkish

koşuşturmak

KOŞUŞTURMA : Turkish Turkish

koşuşturmak eylemi

KOŞUŞTURMAK : Turkish Turkish

ir işi izlemek ya da bir çok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak

KOŞUT : Turkish Turkish

(ıki ya da daha çok doğru için) ıkişer ikişer aynı düzlem içinde bulunan ve kesişmeyen, °muvazi, °paralel

KOŞUT : Turkish Turkish

aynı zaman içinde gelişen, aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.), °paralel

KOŞUTÇU : Turkish Turkish

koşutçuluk yandaşı

KOŞUTÇULUK : Turkish Turkish

kişide, ruhsal olaylarla, bedensel olaylar arasında koşutluk bulunduğunu ileri süren öğreti, °paralelizm

KOŞUTLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

irbirine koşut duruma getirmek, °paralelleştirmek

KOŞUTLUK : Turkish Turkish

ıki çizginin koşut olması, °parelellik, °muvazat