Turkish
KÖTÜ YOLA SAPMAK : Turkish Turkish
doğruluktan ayrılıp istenilmeyen ve yanlış işler yapmak
KÖTÜCÜL : Turkish Turkish
kötülük isteyen (kimse), °bedhah
KÖTÜCÜL : Turkish Turkish
kötülük eden, zarar veren
KÖTÜCÜL : Turkish Turkish
(hastalık ya da ur için) tehlikesi olan, "iyicil" karşıtı, °habis
KÖTÜCÜLLEŞME : Turkish Turkish
kötücül bir durum alma
KÖTÜCÜLLEŞMEK : Turkish Turkish
kötücül bir durum almak
KÖTÜCÜLLÜK : Turkish Turkish
kötücül olan bir urun ya da hastalığın niteliği, habislik, °habaset
KÖTÜLEME : Turkish Turkish
kötülemek eylemi
KÖTÜLEMEK : Turkish Turkish
iri için kötü sözler söylemek
KÖTÜLEMEK : Turkish Turkish
(ınsan için) sağlığı bozulmak
KÖTÜLEMEK : Turkish Turkish
(nesneler için) niteliği bozulmak, kalitesi bozulmak
KÖTÜLENME : Turkish Turkish
kötülenmek eylemi
KÖTÜLENMEK : Turkish Turkish
kötülemek eylemi yapılmak ya da kötülemek eylemine konu olmak
KÖTÜLEŞME : Turkish Turkish
kötüleşmek eylemi
KÖTÜLEŞMEK : Turkish Turkish
kötü duruma gelmek
KÖTÜLEŞMEK : Turkish Turkish
(kadın) toplumun ahlak kurallarına aykırı davranmaya başlamak
KÖTÜLEŞTİRME : Turkish Turkish
kötüleştirmek eylemi
KÖTÜLEŞTİRMEK : Turkish Turkish
kötü duruma gelmesine yol açmak
KÖTÜLEYİCİ : Turkish Turkish
kötüleyen, yeren (söz, yazı, vb.)
KÖTÜLEYİŞ : Turkish Turkish
kötülemek eylemi ya da biçimi
KÖTÜLÜK : Turkish Turkish
kötü olma durumu
KÖTÜLÜK : Turkish Turkish
zarar verecek davranış ya da söz
KÖTÜLÜK : Turkish Turkish
kemlik, °şer
KÖTÜLÜK ETMEK ( YA DA YAPMAK) : Turkish Turkish
kötü davranmak, zarar vermek
KÖTÜLÜKÇÜ : Turkish Turkish
her türlü kötülüğü yapacak ahlakta olan, °şerir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani