Multilingual Turkish Dictionary Turkish

KÖTÜLÜKÇÜLÜK : Turkish Turkish

kötülükçü olma durumu, °şerirlik

KÖTÜMSEME : Turkish Turkish

kötümsemek eylemi

KÖTÜMSEMEK : Turkish Turkish

ir olayı, bir konuyu vb.'yi yalnız olumsuz yönleriyle düşünmek ya da ele almak

KÖTÜMSER : Turkish Turkish

her şeyi kötü yanıyla ele alan, her durumu karanlık gören, hep en kötüyü bekleyen, umudu olmayan, karamsar, °bedbin, °pesimist, "iyimser" karşıtı

KÖTÜMSERLEŞME : Turkish Turkish

kötümserleşmek eylemi, karamsarlaşma

KÖTÜMSERLEŞMEK : Turkish Turkish

kötümser duruma gelmek, karamsarlaşmak

KÖTÜMSERLİK : Turkish Turkish

kötümser olma durumu, karamsarlık, bedbinlik, °pesimizm

KÖTÜMSERLİK : Turkish Turkish

her şeyi en kötü yanından ele alan, her durumu karanlık gören ve hep en kötüyü bekleyen dünya görüşü, °pesimizm

KÖTÜRÜM : Turkish Turkish

yaşlılık ya da sakatlık nedeniyle yürüyemeyen

KÖTÜRÜM : Turkish Turkish

(bacak için) yürüyemeyecek derecede sakat

KÖTÜRÜM : Turkish Turkish

ışleyemeyen, iş yapamayan

KÖTÜRÜM OLMAK ( YA DA KALMAK) : Turkish Turkish

yaşlılık ya da sakatlık nedeniyle yürüyememek

KÖTÜRÜM OLMAK ( YA DA KALMAK) : Turkish Turkish

güçsüz kalmak

KÖTÜRÜMLEŞME : Turkish Turkish

kötürümleşmek eylemi

KÖTÜRÜMLEŞMEK : Turkish Turkish

kötürüm duruma gelmek

KÖTÜRÜMLÜK : Turkish Turkish

kötürüm olma durumu

KÖTÜYE ÇEKMEK : Turkish Turkish

yanlış, beğenilmeyen bir anlam vermek

KÖTÜYE KULLANMAK : Turkish Turkish

yetkisini yasalara aykırı yolda kullanmak

KÖTÜYE KULLANMAK : Turkish Turkish

irinin iyi davranışından istenilmeyen yolda yararlanmak, °suistimal etmek

KOV : Turkish Turkish

yerip çekiştirme, °gıybet

KOV ETMEK : Turkish Turkish

yerip çekiştirmek

KOVA : Turkish Turkish

genellikle su ya da sulu şeyleri içine koyup taşımaya, kuyudan su çekmeye yarayan, üstünden kulplu kap

KOVA : Turkish Turkish

ir kovanın alabileceği miktar kadar

KOVA : Turkish Turkish

ayaktopunda çok gol yiyen kaleci ya da takım

KOVA : Turkish Turkish

zodyakta oğlak ile balık burçları arasında bulunan bir burç. à zodyak