Multilingual Turkish Dictionary Turkish

KOZAK : Turkish Turkish

kozalak

KOZAK : Turkish Turkish

metalden yapılmış, içine antlaşma ve padişah mektuplarının konduğu kutu

KOZALAK : Turkish Turkish

koza

KOZALAK : Turkish Turkish

kozalaklıların çoğu dibi yuvarlak, tepesi koni biçiminde ve odunsu dokulu meyvesi

KOZALAK : Turkish Turkish

almumu üzerine basılmış mührün bozulmaması için üzerine yapıştırılan fildişinden kapakçık

KOZALAK : Turkish Turkish

olmamış, kuru, ham meyve

KOZALAKLILAR : Turkish Turkish

açıktohumlulardan, yaprakları iğnemsi, yemişleri kozalak biçiminde porsukgilleri, servigilleri, çamgilleri içine alan bir bitki takımı, iğneyapraklılar

KOZALAKSI : Turkish Turkish

kozalağa benzeyen, kozalak görünüşünde olan

KOZALAKSI BEZ : Turkish Turkish

eynin altında bulunan küçük bir bez

KOZALAMA : Turkish Turkish

ambalajlamada, özel bir tabancayla soğuk olarak püskürtülen ve parçanın tümünü sararak plastik bir zar oluşturan koruma yöntemi

KOZASINA ÇEKİLMEK : Turkish Turkish

çevreyle ilişkisini kesmek, hiçbir şeye karışmamak

KOZHELVA, KOZHELVASI : Turkish Turkish

ceviz ve şekerle yapılan ağdalı bir tür helva

KÖZLEME : Turkish Turkish

közlemek eylemi

KÖZLEME : Turkish Turkish

köz üzerinde pişirilen yiyecek

KÖZLEMEK : Turkish Turkish

et, sebze, meyve, hamur vb.'yi köz üzerinde pişirmek

KÖZLEŞME : Turkish Turkish

ateş közleşmek eylemi

KÖZLEŞMEK : Turkish Turkish

ateş köz durumuna gelmek

KÖZLÜK : Turkish Turkish

mangal

KOZMETİK : Turkish Turkish

cildi ve saçları güzelleştirmeye, diri tutmaya yarayan her türlü kokulu ürün

KOZMETİKBİLİM : Turkish Turkish

kozmetik ürünlerin kullanım biçimlerini ve elde edildikleri hammaddeleri inceleyen bilim

KOZMİK : Turkish Turkish

evrenle ve onun genel düzeniyle ilgili

KOZMİK : Turkish Turkish

haber almayla ilgili

KOZMİK IŞINLAR : Turkish Turkish

yıldızlar arası uzaylardan gelerek havayuvarına giren, kaynakları kesinlikle bilinmeyen ışınlar

KOZMİK MADDE : Turkish Turkish

evreni oluşturan madde

KOZMOGONİ : Turkish Turkish

evrendoğum