Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KRALİÇE : Turkish Turkish

kendi cinsleri arasında herhangi bir bakımdan üstünlüğü olan

KRALİÇE GİBİ : Turkish Turkish

gösterişli ve ağır giyinmiş, güzel (kadın)

KRALİÇELİK : Turkish Turkish

kraliçe olma durumu

KRALİYET : Turkish Turkish

krallık

KRALLARA LAYIK : Turkish Turkish

çok üstün nitelikli şeyleri belirtmek için kullanılır

KRALLIK : Turkish Turkish

kral olma durumu ya da görevi

KRALLIK : Turkish Turkish

kral tarafından yönetilen devlet ve bu devletin toprağı

KRAMATORYUM : Turkish Turkish

ölülerin yakıldığı yer

KRAMP GİRMEK : Turkish Turkish

kasılmak

KRAMP, -PI : Turkish Turkish

ir ya da birkaç kasın birden istemsiz, ağrılı ve geçici olarak basılması, kasınç

KRANİYOLOJİ : Turkish Turkish

kafatasının içgüdü ve yeteneklerle olan ilgisini inceleyen bilim kolu

KRANK : Turkish Turkish

ir motorda bilyelerin almaşık devinimini dairesel devinime çeviren dingil

KRANK : Turkish Turkish

saç, çinko, dökme demir, bakır vb. borunun yönünü değiştirmeye yarayan kıvrım

KRATER : Turkish Turkish

yanardağ ağzı

KRAVAT, -TI : Turkish Turkish

oyunbağı

KRAVATLI : Turkish Turkish

kravatı olan ya da kravat takmış olan

KRAVATSIZ : Turkish Turkish

kravatı olmayan ya da kravat takmamış olan

KRAVL : Turkish Turkish

dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme

KREASYON : Turkish Turkish

yaratmak eylemi ya da yaratılan şey, yaratı

KREASYON : Turkish Turkish

ir terzinin ya da modaevinin yarattığı her türlü yeni model

KREATÖR : Turkish Turkish

ir şeyi yaratan, ortaya koyan (kimse)

KREDİ : Turkish Turkish

orç ödemede güvenilir olma durumu

KREDİ : Turkish Turkish

ödünç alınan ya da verilen mal, para

KREDİ : Turkish Turkish

güven, saygınlık, °itibar

KREDİ : Turkish Turkish

elli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak, bir yarıyıl ya da bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini niceliksel olarak gö