Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KREŞ : Turkish Turkish

ebek bakımevi

KREŞENDO : Turkish Turkish

seslerin gittikçe en yüksek bir noktaya doğru kuvvetleneceğini anlatır

KRETASE : Turkish Turkish

genellikle alt bölümü killi ve kumlu, üst bölümü tebeşir olan ii. çağın son dönemi

KRETEN : Turkish Turkish

kretenizme tutulmuş (kimse)

KRETENİZM : Turkish Turkish

tiroit bezinin kana yeterince salgı vermemesi sonucu oluşan, fiziksel, ruhsal ve duygusal gelişimin duraklamasıyla beliren hastalık

KRETON : Turkish Turkish

ir tür keten, patiska ya da basma

KREZOL : Turkish Turkish

tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri, °lizol

KRİKET, -Tİ : Turkish Turkish

on birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, sopalarla vurarak kaleye sokma temeline dayanan oyun

KRİKKRAK : Turkish Turkish

genellikle çubuk biçimli gevrek

KRİMİNOLOG : Turkish Turkish

kriminolojiyle uğraşan kimse

KRİMİNOLOJİ : Turkish Turkish

( krima ağır suç, kıya, logos söz) toplumsal bir olgu olarak suç ve suçluluğu inceleyen bilim

KRİPTO : Turkish Turkish

siyasal inancını gizleyen kimse

KRİPTO : Turkish Turkish

gizlilik taşıyan belge

KRİPTOLOG : Turkish Turkish

kriptoloji uzmanı

KRİPTOLOJİ : Turkish Turkish

gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi ya da incelemesi

KRİPTON : Turkish Turkish

atom numarası 36, atom ağırlığı
8 olan, atmosferde yarım milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz bir soy gaz, simgesi kr

KRİSTAL, -Lİ : Turkish Turkish

yapısında silis, kurşun oksit bulunan cam, °billur

KRİSTAL, -Lİ : Turkish Turkish

illurdan yapılmış: kristal bardak

KRİSTALİMSİ : Turkish Turkish

kristale benzeyen

KRİSTALİZE : Turkish Turkish

kristale dönüşmüş, kristalleşmiş

KRİSTALLEŞME : Turkish Turkish

kristale dönüşme, billurlaşma

KRİSTALLEŞMEK : Turkish Turkish

kristale dönüşmek, billurlaşmak

KRİSTALLİ : Turkish Turkish

ileşiminde kristal bulunan

KRİSTALOİT : Turkish Turkish

illursu

KRİTER : Turkish Turkish

ölçüt