Turkish
Turkish
KUCAKLAMA : Turkish Turkish
kucaklamak eylemi
KUCAKLAMAK : Turkish Turkish
kollarla sarıp göğüs üzerine bastırmak
KUCAKLAMAK : Turkish Turkish
kucağına almak, kucağında taşımak
KUCAKLAMAK : Turkish Turkish
ıçine almak ya da çepeçevre sarmak, kuşatmak
KUCAKLAŞMA : Turkish Turkish
kucaklaşmak eylemi
KUCAKLAŞMAK : Turkish Turkish
irbirini kucaklamak
KUCAKLAYIŞ : Turkish Turkish
kucaklamak eylemi ya da biçimi
KUCAKTA : Turkish Turkish
henüz yürüyemeyen, küçük (çocuk)
KUCAKTAN KUCAKA DOLAŞMAK : Turkish Turkish
(kadın) pek çok kişiyle ilişkisi olmak
KUÇU KUÇU : Turkish Turkish
köpekleri çağırmak için kullanılır
KÜÇÜCÜK : Turkish Turkish
çok küçük
KÜÇÜK : Turkish Turkish
oyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, "büyük" karşıtı
KÜÇÜK : Turkish Turkish
eni, boyu az
KÜÇÜK : Turkish Turkish
daha az yaşlı
KÜÇÜK : Turkish Turkish
niceliği az olan
KÜÇÜK : Turkish Turkish
niteliği aşağı olan, bayağı
KÜÇÜK : Turkish Turkish
geri aşamada
KÜÇÜK : Turkish Turkish
üstün yeteneği olmayan
KÜÇÜK : Turkish Turkish
üyümesini, gelişmesini henüz tamamlamamış olan
KÜÇÜK : Turkish Turkish
az sayıda personel çalıştıran
KÜÇÜK : Turkish Turkish
ulunduğu toplumda göze çarpmayan sıradan insan
KÜÇÜK : Turkish Turkish
önemsendiğinde insanı küçülten (soyut kavram)
KÜÇÜK : Turkish Turkish
çocuk
KÜÇÜK APTES : Turkish Turkish
işeme gereksinmesi, çiş, °idrar
KÜÇÜK AY : Turkish Turkish
şubat ayı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani