Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÜÇÜK ÇAPTA : Turkish Turkish

ir şeyin olağan sayılanına göre daha küçük ölçüde olan

KÜÇÜK DAĞLARI BEN YARATTIM DEMEK : Turkish Turkish

çok böbürlenmek, kibirlenmek

KÜÇÜK DALGA : Turkish Turkish

orta dalga

KÜÇÜK DÜŞMEK : Turkish Turkish

değeri ya da onuru sarsılmak

KÜÇÜK GEZEGEN : Turkish Turkish

ilinen dokuz büyük gezegene göre çok küçük olan gezegen

KÜÇÜK GÖRMEK : Turkish Turkish

değer, önem vermemek

KÜÇÜK HARF : Turkish Turkish

üyük harflerden ayrı biçimde yazılan harf, °minüskül

KÜÇÜK HİNDİSTANCEVİZİ : Turkish Turkish

ikiçeneklilerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç (myristica fragrans)

KÜÇÜK HİNDİSTANCEVİZİ : Turkish Turkish

u ağacın baharat olarak da kullanılan ceviz biçimindeki yemişi

KÜÇÜK KÖPRÜ ( YA DA ELDİZ KÖPRÜSÜ) : Turkish Turkish

vücudun, sırt yere dönük olarak avuçlar ve dizler üstünde dayalı ve gergin bulunduğu durum

KÜÇÜK KÖYÜN BÜYÜK AĞASI : Turkish Turkish

üyüklük taslayanlar için söylenir

KÜÇÜK MEVLİT AYI : Turkish Turkish

kamer takviminin dördüncü ayı, °rebiyülâhır

KÜÇÜK ÖNERME : Turkish Turkish

ir tasımda, küçük terimi taşıyan öncül, °minör

KÜÇÜK OYNAMAK : Turkish Turkish

kumarda az parayla oynamak

KÜÇÜK TERİM : Turkish Turkish

ir tasımda, vargının konusu olan terim

KÜÇÜK TÖVBE AYI : Turkish Turkish

kamer takviminin altıncı ayı, °cemaziyelâhır

KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU : Turkish Turkish

türkçe bir sözcükte düz ünlüden sonra düz ünlünün, yuvarlak ünlüden sonra dar-yuvarlak (u,ü) ya da düz-geniş (a,e) ünlünün gelmesi

KÜÇÜKAYI : Turkish Turkish

göğün kuzey kutup bölgesinde, büyükayı'nın tersi durumda bir takımyıldız, °dübbüasgar

KÜÇÜKBAŞ : Turkish Turkish

kasaplık hayvanlardan koyun ve keçiye verilen genel ad

KÜÇÜKBEY : Turkish Turkish

evin küçük erkek çocuğu

KÜÇÜKBEY : Turkish Turkish

çıtkırıldım, şımarık genç

KÜÇÜKÇE : Turkish Turkish

iraz küçük

KÜÇÜKDİL : Turkish Turkish

damak eteğinin ortasında bulunan küçük uzantı

KÜÇÜKDİL ÜNSÜZÜ : Turkish Turkish

ciğerlerden gelen havanın artdamakta küçükdilin çevresinden sızarak çıkmasıyla oluşan ünsüz

KÜÇÜKDİLİNİ YUTMAK : Turkish Turkish

şaşırmak, donakalmak