Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÜÇÜKHANIM : Turkish Turkish

evin kızı ya da genç gelini

KÜÇÜKLEŞME : Turkish Turkish

küçükleşmek eylemi

KÜÇÜKLEŞMEK : Turkish Turkish

değerini yitirmek

KÜÇÜKLÜ BÜYÜKLÜ : Turkish Turkish

küçüğü de büyüğü de birlikte anlamında kulanılan küçüklü büyüklü deyiminde geçer

KÜÇÜKLÜK : Turkish Turkish

küçük olma durumu

KÜÇÜKLÜK : Turkish Turkish

ınsana yakışmayacak, insanın değerini azaltacak davranış

KÜÇÜKŞALGAM : Turkish Turkish

turpgillerden, çiçekleri kokulu, tohumlarından ışık araçlarında ve sabun yapımında kullanılan bir yağ çıkarılan, kolzaya benzeyen bir bitki (brassicarapa)

KÜÇÜKSEMEK À : Turkish Turkish

küçümsemek

KUÇUKUÇU : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) köpek

KÜÇÜLME : Turkish Turkish

küçülmek eylemi

KÜÇÜLMEK : Turkish Turkish

üyükken herhangi bir nedenle ufak duruma gelmek

KÜÇÜLMEK : Turkish Turkish

üzülmek, oylumca ufalmak

KÜÇÜLMEK : Turkish Turkish

değer ve onurunu azaltacak davranışta bulunmak

KÜÇÜLTME : Turkish Turkish

küçültmek eylemi, °tasgir

KÜÇÜLTME : Turkish Turkish

ir şeyin küçüğünü gösteren sözcük biçimi

KÜÇÜLTME EKİ : Turkish Turkish

sözcüklerin anlamına, küçüklük, azlık, sevgi, acıma kavramları katan ekler. türkçe'de bu kavramlar şu eklerle sağlanır

KÜÇÜLTMEK : Turkish Turkish

üyükken daha küçük duruma getirmek

KÜÇÜLTMEK : Turkish Turkish

değerini ve onurunu azaltmak

KÜÇÜLTMEK : Turkish Turkish

yaşını gizleyerek küçük göstermek

KÜÇÜLÜŞ : Turkish Turkish

küçülmek eylemi ya da biçimi

KÜÇÜMEN : Turkish Turkish

enzerlerinden daha küçük olan, pek küçük

KÜÇÜMENCİK : Turkish Turkish

ıyice küçük

KÜÇÜMSEME : Turkish Turkish

küçümsemek eylemi

KÜÇÜMSEMEK : Turkish Turkish

değer ve önem vermemek, küçük görmek, küçüksemek

KÜÇÜMSENME : Turkish Turkish

küçümsenmek eylemi