Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KUDRETSİZLİK : Turkish Turkish

güçsüz olma durumu, argınlık, °takatsızlık

KUDRETTEN : Turkish Turkish

insan eli değmeden oluşmuş

KUDÜM : Turkish Turkish

mehter takımlarında ve tekkelerde kullanılmış olan, metal kâseli, küçük iki davuldan oluşmuş usul vurma aracı

KUDURGAN : Turkish Turkish

azgın

KUDURGANLIK : Turkish Turkish

azgınlık

KUDURMA : Turkish Turkish

kudurmak eylemi

KUDURMAK : Turkish Turkish

kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak

KUDURMAK : Turkish Turkish

aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek

KUDURMAK : Turkish Turkish

çok yaramazlaşmak

KUDURMAK : Turkish Turkish

gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek: deniz kudurmuş

KUDURMAK : Turkish Turkish

çok kızmak, öfkelenmek: karneyi gören babası kudurmuş

KUDURTMA : Turkish Turkish

kudurtmak eylemi

KUDURTMAK : Turkish Turkish

kudurmasına neden olmak

KUDURTMAK : Turkish Turkish

öfkelenmesine yol açmak

KUDURUK : Turkish Turkish

kudurmuş (insan ya da hayvan)

KUDURUK : Turkish Turkish

azgın, saldırgan

KUDURUK : Turkish Turkish

çok yaramaz

KUDURUŞ : Turkish Turkish

kudurmak eylemi ya da biçimi

KUDUZ : Turkish Turkish

köpek, kedi, tilki gibi kimi memeli hayvanlardan insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma, inmeyle beliren, ölümle sonuçlanan hastalık

KUDUZ : Turkish Turkish

azmış

KUDUZ : Turkish Turkish

kuduz hastalığına yakalanmış (hayvan)

KUDUZBÖCEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

kınkanatlılardan, hekimlikte yakı yapmak için kullanılan, 2 cm. uzunluğunda parlak yeşil renkli bir böcek, kunduzböceği (cantharis)

KUDUZBÖCEKLERİ : Turkish Turkish

ateşböceklerine benzemekle birlikte, onlar gibi ışık vermeyen, kuduzböceği türlerini içine alan kınkanatlılar familyası

KÜF : Turkish Turkish

ekmek, peynir gibi organik maddelerin üzerinde, nem ve ısının etkisiyle oluşan, çoğu yeşil renkli mantar