Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÜLTÜRSÜZ : Turkish Turkish

kültürü olmayan, donanımsız

KÜLTÜRSÜZLÜK : Turkish Turkish

kültürsüz olma durumu

KULÜBE : Turkish Turkish

kerpiç, saman ya da ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev

KULÜBE : Turkish Turkish

ir yeri beklemekle görevli kimsenin içinde bulunduğu küçük barınak

KULÜBE : Turkish Turkish

hayvanlar için yapılmış barınak

KULÜBE : Turkish Turkish

alçakgönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılır

KULUÇKA : Turkish Turkish

civciv çıkarmış, yumurtaya yatmış ya da yatmak üzere kızmış durumda olan dişi kuş ya da dişi kümes hayvanı, gurk

KULUÇKA DÖNEMİ ( YA DA DEVRİ) : Turkish Turkish

civciv, yavru çıkarmak için, her tür kuşun yumurtaları üstüne yatması gereken süre

KULUÇKA DÖNEMİ ( YA DA DEVRİ) : Turkish Turkish

döllenmeden sonra canlı bir organizma oluncaya değin geçen süre

KULUÇKA DÖNEMİ ( YA DA DEVRİ) : Turkish Turkish

ir mikrobun vücuda girmesiyle hastalığın belirmesi arasında geçen süre

KULUÇKA MAKİNESİ : Turkish Turkish

gereken sıcaklığı sağlayacak düzeni bulunan ve çok sayıda civciv çıkarmaya yarayan aygıt

KULUÇKA OLMAK : Turkish Turkish

(dişi kuş) yumurtaya yatma zamanı gelmek

KULUÇKALIK : Turkish Turkish

kuluçka olma durumu

KULUÇKALIK : Turkish Turkish

kuluçkada kullanılmaya elverişli

KULUÇKAYA OTURMAK ( YA DA YATMAK) : Turkish Turkish

dişi kuş civciv çıkarmak için yumurtaların üzerine yatmak

KÜLÜMSÜ : Turkish Turkish

külsü

KULUN : Turkish Turkish

at ve eşek yavrusu

KULUN ATMAK : Turkish Turkish

(kısrak ya da eşek) yavru düşürmek

KULUNÇ : Turkish Turkish

şiddetli ağrı ve özellikle omuz ağrısı

KULUNÇ KIRMAK : Turkish Turkish

ağrıyan yeri ovmak

KÜLÜNK : Turkish Turkish

taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma

KULUNLAMAK : Turkish Turkish

at ya da eşek yavrulamak

KULUNLUK : Turkish Turkish

hayvanlarda dölyatağı

KÜLÜNÜ SAVURMAK : Turkish Turkish

ir şeyi tümden bitirip yok etmek

KULUNUZ : Turkish Turkish

alçakgönüllülük göstermiş olmak için ben adılı yerine kullanılırdı