Turkish
KÜME : Turkish Turkish
irçok canlının ya da nesnenin oluşturduğu topluluk, °grup
KÜME : Turkish Turkish
küme biçiminde olan, kümeyi andıran
KÜME : Turkish Turkish
takımların durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan topluluk, °lig
KÜME : Turkish Turkish
koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her birine verilen ad
KÜME : Turkish Turkish
ir derslikte öğrencilerin, belli bir eğitim ya da öğretim amacıyla bir süre için oluşturduğu takım ya da öbeklere verilen ad
KÜME ÇALIŞMASI : Turkish Turkish
öğrencilerin, aralarında seçtikleri bir başkanın kılavuzluğu altında işbirliği yaparak ortak amaçlar doğrultusunda çalışmalarına olanak sağlayan eğitim yöntemi
KÜME KÜME : Turkish Turkish
kümeler durumunda
KÜMEBULUT, -TU : Turkish Turkish
üst bölümleri bembeyaz ve küme durumunda, tabanı da çoğu kez yatay ve esmer bulut, °kümülüs
KÜMEDEN DÜŞME : Turkish Turkish
ulunduğu kümedeki takımlardan en az puan alarak bir alt kümeye inme, ligden düşme
KÜMELEME : Turkish Turkish
kümelemek eylemi
KÜMELEME : Turkish Turkish
film yapımını kolaylaştırmak amacıyla aynı dekor içindeki çekimleri bir araya toplama, oyuncuların çalışma durumlarını düzenleme
KÜMELEMEK : Turkish Turkish
küme durumuna getirmek, yığmak, biriktirmek
KÜMELENİŞ : Turkish Turkish
kümelenmek eylemi ya da biçimi
KÜMELENME : Turkish Turkish
kümelenmek eylemi
KÜMELENMEK : Turkish Turkish
ir yere toplanmak, yığılmak
KÜMELEŞİM : Turkish Turkish
ir hastalığa karşı aşılanmış olan ya da hastalık geçirmiş bir canlının kanında bulunan maddenin, hastalığın mikroplarını küme durumuna getirme olayı, pıhtılaşma, °aglütinasyon
KÜMELEŞME : Turkish Turkish
kümeleşmek eylemi
KÜMELEŞMEK : Turkish Turkish
küme durumunda toplanmak
KÜMES : Turkish Turkish
tavuk, hindi gibi evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer
KÜMES : Turkish Turkish
ufak ev
KUMKAZAN : Turkish Turkish
kemirgenlerden, afrika'nın güneyinde yaşayan bir memeli türü (bathyergus maritimus)
KUMKUMA : Turkish Turkish
küçük testi, çömlek
KUMKUMA : Turkish Turkish
kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu ya da yer
KUMLA : Turkish Turkish
kumluk yer, geniş kumsal, °plaj
KUMLA : Turkish Turkish
güneş banyosu yapmak için düzenlenmiş kumsal
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani