Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KUMLAMA : Turkish Turkish

çam türü ağaçlarda yılhalkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme

KUMLAMA : Turkish Turkish

oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pütürlendirme

KUMLAMAK : Turkish Turkish

kumla kaplamak ya da kum dökmek

KUMLU : Turkish Turkish

ıçinde kum bulunan

KUMLU : Turkish Turkish

çok ufak ve sık benekli

KUMLUK : Turkish Turkish

kumu çok olan

KUMLUK : Turkish Turkish

kumsal

KUMOTU, NU : Turkish Turkish

uyuzotu

KUMPANYA : Turkish Turkish

daha çok yabancı sanayi, ticari ortaklık

KUMPANYA : Turkish Turkish

tiyatro topluluğu

KUMPANYA : Turkish Turkish

aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapan kimseler topluluğu

KUMPAS : Turkish Turkish

dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva

KUMPAS KURMAK : Turkish Turkish

gizli bir iş, düzen hazırlamak

KUMPİR : Turkish Turkish

patates

KUMPİR : Turkish Turkish

patatesin közde ya da fırında pişirilmiş biçimi

KUMRAL : Turkish Turkish

(saç, bıyık, sakal için) koyu sarı ya da açık kestanerengi

KUMRAL : Turkish Turkish

u renkte olan (kimse ya da şey)

KUMRU : Turkish Turkish

güvercinler takımından güvercinden küçük, boz, gri renkli bir kuş (streptopelia)

KUMSAL : Turkish Turkish

su kıyılarında oluşan kumlu yer, °plaj

KUMSAL : Turkish Turkish

kumlu

KUMSALLIK : Turkish Turkish

kumsal olma durumu

KUMTAŞI, -NI : Turkish Turkish

kum tanelerinin kaynaşmasıyla oluşmuş bir çeşit tortul kayaç

KUMUÇ : Turkish Turkish

sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek

KUMUÇ : Turkish Turkish

ıçine et ya da peynir konarak yapılan bir çeşit sigaraböreği

KUMUK : Turkish Turkish

dağıstan'da yaşayan bir türk boyu ve bu boydan olan kimse