Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KURÇATOVYUM : Turkish Turkish

atom numarası 104, atom ağırlığı 260 olan yapay element, simgesi ku

KÜRDAN : Turkish Turkish

dişleri kabaca temizlemek için kullanılan küçük gereç

KÜRDAN GİBİ : Turkish Turkish

çok zayıf

KÜRDANLIK : Turkish Turkish

kürdan koymaya yarayan kap

KURDELE : Turkish Turkish

geniş ipekli şerit

KURDELEBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı vücutlu, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir akdeniz balığı, °flandrabalığı (cepola rubescens)

KURDELEBALIĞIGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı kurdelebalığı olan balıklar familyası

KURDEŞEN : Turkish Turkish

ciltte çeşitli nedenlerle oluşan kaşıntılı döküntüler, °ürtiker

KURDEŞENLEŞME : Turkish Turkish

deri üzerinde kurdeşene benzer döküntülerin oluşması

KÜRDİ : Turkish Turkish

doğu müziğinde si bemol notasını andıran perde

KÜRDİ : Turkish Turkish

dügâh perdesindeki bir makam

KÜRDİLİHİCAZKÂR : Turkish Turkish

ast perdesinde bir makam

KURDURMA : Turkish Turkish

kurdurmak eylemi

KURDURMAK : Turkish Turkish

kurmak eylemini yaptırmak

KURDURTMAK : Turkish Turkish

kurdurmak eylemini yaptırmak

KÜRE : Turkish Turkish

ütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim

KÜRE : Turkish Turkish

yeryüzü, °dünya

KÜRE : Turkish Turkish

madenci ocağı, maden fırını

KÜRECİK : Turkish Turkish

küçük küre

KÜREK : Turkish Turkish

toprak, kömür gibi şeyleri bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç

KÜREK : Turkish Turkish

küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç

KÜREK : Turkish Turkish

kürek cezası

KÜREK ÇEKMEK : Turkish Turkish

deniz teknesini yürütmek için küreği kullanmak

KÜREK CEZASI : Turkish Turkish

gemilerde kürek çekme yoluyla uygulanan ceza

KÜREK CEZASI : Turkish Turkish

(daha sonra) ağır hapis cezası