Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KÜREK KADAR ( YA DA PAPUÇ) KADAR DİLİ OLMAK : Turkish Turkish

saygısızca davrananlar için söylenir

KÜREK KÜREK : Turkish Turkish

kürekler dolusu, pek çok

KÜREKAYAKLILAR : Turkish Turkish

pelikanları, karabatakgilleri içine alan kuşlar takımı

KÜREKÇİ : Turkish Turkish

kürek yapan ya da satan kimse

KÜREKÇİ : Turkish Turkish

sandal vb.de kürek çeken kimse

KÜREKÇİ : Turkish Turkish

fırın, tren, vapur gibi yerlerde ocağa kürekle kömür atan kimse

KÜREKÇİLİK : Turkish Turkish

kürek yapma ya da satma işi

KÜREKÇİLİK : Turkish Turkish

sandal vb.'de kürek çekme işi

KÜREKÇİLİK : Turkish Turkish

fırın, tren, vapur gibi yerlerde kürekle ocağa kömür atma işi

KÜREKKEMİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

omzun art bölümünde bulunan, üçgen biçiminde geniş ve ince kemik

KÜRELEMEK, KÜREMEK : Turkish Turkish

kürekle atıp temizlemek

KÜREMSİ : Turkish Turkish

küreye benzeyen

KÜREMSİ : Turkish Turkish

eğriliği azar azar değişen ve biçimi küreye yakın olan katı cisim

KÜRESEL : Turkish Turkish

küre ile ilgili olan

KÜRESEL : Turkish Turkish

küre biçiminde olan, °kürevi

KÜRESEL : Turkish Turkish

global

KÜRESEL GÖKBİLİM : Turkish Turkish

gökküresindeki cisimlerin yerlerinden söz eden bilim

KÜRESEL ÜÇGEN : Turkish Turkish

ir küre yüzeyi üzerine çizilen ve kenarları üç büyük çember yayı olan üçgen

KÜRESELLEŞME : Turkish Turkish

dünyanın bütünleşmiş tek bir pazar durumuna gelmesi, globalleşme

KÜRESELLEŞMEK : Turkish Turkish

(dünya) bütünleşmiş tek bir pazar durumuna gelmek, globalleşmek

KÜRESELLİK : Turkish Turkish

küresel olma durumu

KÜREVİ : Turkish Turkish

küresel, toparlak

KÜREYVE : Turkish Turkish

yuvar

KURGAN : Turkish Turkish

ılkçağda mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe

KURGAN : Turkish Turkish

kale