Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KURMACI : Turkish Turkish

kurmacılık yanlısı, kurmacılık anlayışıyla yapıt veren sanatçı

KURMACILIK : Turkish Turkish

esim ve yontuda, yapıtı geometrik öğeleri ile kurmayı temel alan anlayış, °konstrüktivizm

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

ir şeyin oluşmasına yardım eden parçaları birleştirerek tüm durumuna getirmek, °monte etmek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

dik durmasını sağlamak, dikmek, germek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

hazırlamak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

(yaylı, zemberekli şeylerde) yayı ya da zembereği germek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

gereken koşulları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

(etkisi ve önemi geniş, sürekli şeyler için) meydana getirmek, °tesis etmek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

yapmak, °inşa etmek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

yapmak, oluşturmak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

ortaklık sağlamak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

elli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

ir araya getirmek, toplamak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

gizlice hazırlamak, tasarlamak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

düşünmek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

aklına koymak

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

zihinde büyütmek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

ir kimseyi dedikodu ya da telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek

KURMAK, -AR : Turkish Turkish

sağlamak, oluşturmak

KURMAY : Turkish Turkish

harp akademilerine girerek eğitimlerini başarıyla bitirmiş subay, °erkânıharp

KURMAY : Turkish Turkish

kurmaylık yetkisi ve niteliği olan (subay)

KURMAY : Turkish Turkish

ir parti ya da kurumun önde gelen, akıl danışılan üyesi

KURMAYLIK : Turkish Turkish

kurmay olma durumu

KURNA : Turkish Turkish

hamamlarda, musluk altında, içinde su biriktirilen, yuvarlak ve çoğunlukla mermer ya da taş tekne

KURNALI : Turkish Turkish

kurnası olan