Turkish
KURTARMA : Turkish Turkish
kurtarmak eylemi
KURTARMAK : Turkish Turkish
ir canlıyı bir felaketten, tehlikeden ya da zor durumdan uzaklaştırmak
KURTARMAK : Turkish Turkish
kurtulmasını sağlamak; uzaklaştırmak
KURTARMAK : Turkish Turkish
kazandırmak, yeniden ele geçirmek
KURTARMAK : Turkish Turkish
ir şeye zarar gelmesini önlemek
KURTARMAK : Turkish Turkish
irinin cezalandırılmasına engel olmak
KURTARMAK : Turkish Turkish
(olumsuz olarak) bir şeyin değerini karşılamamak
KURTAYAĞI TOZU : Turkish Turkish
kurtayağının sporlu başaklarından elde edilen, hekimlikte kullanılan, sarı bir toz
KURTAYAĞI, -NI : Turkish Turkish
damarlı çiçeksizlerden, küçük yapraklarla örtülü ince bir sap görünüşünde olan bir bitki (lycopodium clavatum)
KURTBAĞRI, -NI : Turkish Turkish
zeytingillerden, yaprakları mızrağa benzer, çiçekleri beyaz, kokulu ve salkım durumunda olan, çit yapmakta kullanılan bir süs bitkisi (ligustrum vulgare)
KURTBİLİM : Turkish Turkish
solucanların yapılarını, yaşayışlarını ve yaptıkları hastalıklarla, bu hastalıklara karşı savaşımı anlatan asalakbilim dalı, °helmintoloji
KURTBOĞAN : Turkish Turkish
oğanotunun bir türü (aconitum napellus)
KÜRTÇE : Turkish Turkish
kürt dili
KURTÇUK : Turkish Turkish
kimi hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra krizalit ya da ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi, °sürfe, °larva
KURTÇUL : Turkish Turkish
kurtçuklarla beslenen (hayvan)
KURTKAPANI, -NI : Turkish Turkish
alttaki güreşciye çift sarma vurulduktan sonra her iki yanına kapan takarak ağırlığı bel üzerine verme
KURTLANDIRMAK : Turkish Turkish
kurtlanmasına neden olmak
KURTLANMA : Turkish Turkish
kurtlanmak eylemi ya da biçimi
KURTLANMAK : Turkish Turkish
ıçinde ya da üzerinde kurt üremek
KURTLANMAK : Turkish Turkish
ahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek ya da sürekli kımıldanmak
KURTLANMAK : Turkish Turkish
ir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak
KURTLARINI DÖKMEK : Turkish Turkish
çoktan beri özlediği bir şeyi bol bol yapıp hevesini almak
KURTLU : Turkish Turkish
ıçinde kurt bulunan, kurtlanmış
KURTLU : Turkish Turkish
yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)
KURTLUCA : Turkish Turkish
allıbabagillerden, tırmanıcı sarı çiçekleri olan, kokusu sarmısağı andıran, sulak yerlerde yetişen bir bitki, meşecik, yermeşesi, yerpalamudu, susarmısağı, kabakulakotu (aristolochia)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani