Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KURU PASTA : Turkish Turkish

tuzlu ya da tatlı, kremasız çörek

KURU PİL : Turkish Turkish

akıntı yapmaması için elektroliti soğurucu bir maddeyle kaplı pil

KURU SOĞUK : Turkish Turkish

yağmursuz havadaki sert soğuk

KURU SÖZ : Turkish Turkish

gerçekle ilgisi olmayan, değer taşımayan boş söz

KURU TAHTADA KALMAK : Turkish Turkish

eşyası elinden gitmek

KURU TARIM : Turkish Turkish

kurak ya da yarı kurak bölgelerde, sulama yapmadan tarladan ürün alınması yollarını gösteren tarımsal tekniklerin tümü

KURU TEMİZLEME : Turkish Turkish

kimyasal maddelerle ya da buharla giysi, eşya vb.'yi temizleme, ütüleme

KURU TEMİZLEYİCİ : Turkish Turkish

kuru temizleme yapan kimse

KURUCU : Turkish Turkish

ir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, °müessis

KURUCU : Turkish Turkish

ir kuruluşu oluşturan kimse

KURUDA KALMAK : Turkish Turkish

deniz alçaldığında (gemi) karaya oturmak

KURUKAFA : Turkish Turkish

aş iskeleti

KURUKAFA : Turkish Turkish

akılsız kafa

KURUKAFA : Turkish Turkish

tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (acherantia adrophos)

KURUKAHVE : Turkish Turkish

dövülmüş ya da çekilmiş kahve

KURUKAHVECİ : Turkish Turkish

kurukahve hazırlayıp satan kimse

KURUKAHVECİ : Turkish Turkish

kurukahve satılan yer

KURUL : Turkish Turkish

ir işi yapmak ya da yönetmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, °heyet, °konsey

KURULAMA : Turkish Turkish

kurulamak eylemi

KURULAMAK : Turkish Turkish

ir şeyin üzerindeki ıslaklığı gidermek

KURULANMA : Turkish Turkish

kurulanmak eylemi

KURULANMAK : Turkish Turkish

kurulamak eylemi yapılmak ya da kurulamak eylemine konu olmak

KURULANMAK : Turkish Turkish

kendini kurulamak

KURULAYIŞ : Turkish Turkish

kurulamak eylemi ya da biçimi

KURULMA : Turkish Turkish

kurulmak eylemi