Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KURULMAK : Turkish Turkish

kurmak eylemine konu olmak ya da kurmak eylemi yapılmak

KURULMAK : Turkish Turkish

övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak

KURULMAK : Turkish Turkish

ahatça oturmak, yerleşmek

KURULTAY : Turkish Turkish

ir kurumun, temel işleri konuşmak için belli sürelerle ya da gerektikçe yaptığı genel toplantı, °kongre

KURULU : Turkish Turkish

kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş

KURULU DÜZEN : Turkish Turkish

yerleşmiş, içinde bulunulan toplumsal düzen

KURULUK : Turkish Turkish

kuru olma durumu

KURULUŞ : Turkish Turkish

kurulma işi, yolu ya da tarihi

KURULUŞ : Turkish Turkish

toplumsal, üretimsel bir görevle kurulan her şey, kurum, °tesis, °müessese

KURULUŞ : Turkish Turkish

yapı, yapılış, bünye

KURULUŞ : Turkish Turkish

ir sefer kuvvetini oluşturan birliklerin yapısı

KURUM : Turkish Turkish

kuruluş, °müessese, °tesis

KURUM : Turkish Turkish

evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi insanlar tarafından oluşturulan şey, °müessese: evlilik kurumu. aile kurumu

KURUM : Turkish Turkish

ocak bacalarında biriken ya da çevreye savrulan kalın is

KURUM : Turkish Turkish

kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, °tekebbür, °azamet

KURUM KURUM KURUMLANMAK ( YA DA KURULMAK) : Turkish Turkish

üyüklenmek, böbürlenmek

KURUM SATMAK : Turkish Turkish

öbürlenmek, büyüklenmek

KURUMA : Turkish Turkish

kurumak eylemi

KURUMAK : Turkish Turkish

islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek

KURUMAK : Turkish Turkish

(bitki) suyu çekilip cansız duruma gelmek

KURUMAK : Turkish Turkish

cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak

KURUMAK : Turkish Turkish

(akarsu, göl için) susuz kalmak

KURUMAK : Turkish Turkish

(kimi nesneler için) yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek

KURUMAÖLÇER : Turkish Turkish

oya, vernik, yapıştırıcı vb.'nin kuruma hızını ölçen araç

KÜRÜMEK : Turkish Turkish

küremek