Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KUŞATIŞ : Turkish Turkish

kuşatmak eylemi ya da biçimi

KUŞATMA : Turkish Turkish

kuşatmak eylemi

KUŞATMAK : Turkish Turkish

çevresini sarmak, °muhasara etmek

KUŞATMAK : Turkish Turkish

çevrelemek, çokça bulunmak

KUŞATMAK : Turkish Turkish

kaplamak

KUŞATMAK : Turkish Turkish

ele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak

KUŞBAKIŞI : Turkish Turkish

yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakma

KUŞBAŞI, -NI : Turkish Turkish

küçük bir kuşun başı büyüklüğünde olan (parça)

KUŞBAŞILI : Turkish Turkish

ıçinde kuşbaşı olan

KUŞBAZ : Turkish Turkish

süs kuşları yetiştiren kuş meraklısı

KUŞBAZ : Turkish Turkish

padişahların av kuşlarını yetiştiren görevli

KUŞBİLİM : Turkish Turkish

kuşları inceleyen bilim, °ornitoloji

KUŞBİLİMCİ : Turkish Turkish

kuşbilim uzmanı, °ornitolog

KUŞBURNU, -NU : Turkish Turkish

yabangülü ağacı ve meyvesi (rosa canina)

KUŞÇU : Turkish Turkish

süs kuşları yetiştirip satan kimse

KUŞÇU : Turkish Turkish

saraylarda şahin, doğan gibi avcı kuşların bakımıyla görevli kimse

KUŞÇU : Turkish Turkish

suç işleyen saray hasekilerini cezalandırmak ve yola getirmekle görevli haseki subayı

KUŞÇULUK : Turkish Turkish

kuş yetiştirme merakı ya da kuş yetiştirip satma işi

KUŞDİLİ, -Nİ : Turkish Turkish

daha çok çocukların, sözcüklerin biçimlerini değiştirerek sözcüklerin başına, hecelerin arasına başka sözcük ya da hece ekleyerek uydurdukları bir tür konuşma

KUŞDİLİ, -Nİ : Turkish Turkish

ir cins dişbudak

KUŞE : Turkish Turkish

kaymakkâğıdı

KUŞE KÂĞIDI : Turkish Turkish

kuşe

KÜSEĞEN : Turkish Turkish

çabuk küsen

KÜSEĞEN : Turkish Turkish

küstümotu

KUŞEKMEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya da mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki, çobandağarcığı (thlaspi)