Turkish
KUŞET : Turkish Turkish
gemi ya da tren yatağı
KUŞETLİ : Turkish Turkish
kuşeti olan: kuşetli vagonda seyahat etmeyi çok severim
KUŞGÖMÜ, -NÜ : Turkish Turkish
pastırmanın fileto bölümü
KUŞHANE, KUŞANE : Turkish Turkish
ıçinde süs kuşları beslenen ve üretilen küçük oda ya da büyük kafes
KUŞHANE, KUŞANE : Turkish Turkish
yayvan küçük tencere
KUŞKANADI, -NI : Turkish Turkish
gözakı zarının gözbebeğine doğru bir ok ucu biçiminde ilerlemesi
KUŞKİRAZI, -NI : Turkish Turkish
gülgillerden, yaprak açmadan önce beyaz çiçek veren, kaplamacılıkta kullanılan yabanıl ağaç, ılgıncar, gelinfeneri (padus avium)
KUŞKİRAZI, -NI : Turkish Turkish
u ağacın reçeli ve likörü yapılan meyvesi
KUŞKONMAZ : Turkish Turkish
zambakgillerden, uç dalları yapraksı görünüşte, toprakaltı köksaplarından çıkan taze sürgünleri yenen bir bitki (asparagus officinalis)
KUŞKONMAZ : Turkish Turkish
aynı familyadan, saksılarda yetiştirilen, uzun saplı, ince ve küçük yapraklı bir süs bitkisi (asparagus plumosus)
KUŞKU : Turkish Turkish
ir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, işkil, °şüphe
KUŞKU : Turkish Turkish
aşkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu
KÜSKÜ : Turkish Turkish
taşa ya da duvara delik açmak için kullanılan uzun, ağır ve bir ucu sivri demir
KÜSKÜ : Turkish Turkish
taş kaldırmakta kullanılan, uzun demir çubuk ya da basit, ağaçtan kaldıraç
KÜSKÜ : Turkish Turkish
fırın temizlemekte ya da ateş karıştırmakta kullanılan sırık
KUŞKU BESLEMEK ( YA DA KUŞKU DUYMAK) : Turkish Turkish
kuşkulanmak
KUŞKU UYANMAK : Turkish Turkish
işkillenmek, kuşkulanmak
KUŞKUCU : Turkish Turkish
açık bir biçimde kanıtlanmamış her şeyden kuşkuya düşen, °septik
KUŞKUCU : Turkish Turkish
kuşkuculuk yanlısı olan, °septik
KUŞKUCULUK : Turkish Turkish
özellikle doğaötesi konularda olumlu ya da olumsuz yargıda bulunmaktan çekinme temeline dayanan öğreti, şüphecilik, °septisizm
KUŞKULANDIRMA : Turkish Turkish
kuşkulandırmak eylemi
KUŞKULANDIRMAK : Turkish Turkish
kuşkuya düşürmek, kuşkulanmasına yol açmak, şüphelendirmek
KUŞKULANMA : Turkish Turkish
kuşkulanmak eylemi
KUŞKULANMAK : Turkish Turkish
kuşku içinde bulunmak, kuşku duymak, şüphelenmek
KUŞKULU : Turkish Turkish
kuşku belirten, kuşku anlatan, şüpheli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani