Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KUŞKULU : Turkish Turkish

kuşku içinde olan, şüpheli

KUŞKULU : Turkish Turkish

kuşkucu

KUSKUN : Turkish Turkish

hayvanın kuyruğu altından geçirilerek eyere bağlanan kayış

KÜSKÜN : Turkish Turkish

küsmüş olan, gücenik, °muğber

KÜSKÜN : Turkish Turkish

gelişmemiş, küçük kalmış

KÜSKÜN : Turkish Turkish

küstümotu

KÜSKÜN KÜSKÜN : Turkish Turkish

gücenik, dargın bir biçimde

KÜSKÜNLÜK : Turkish Turkish

küskün olma durumu, küsü

KUSKUNSUZ : Turkish Turkish

kuskunu olmayan

KUSKUNSUZ : Turkish Turkish

perişan, derbeder

KUSKUNU DÜŞÜK : Turkish Turkish

kuskun yeri sağrıdan aşağı olan (at)

KUSKUNU DÜŞÜK : Turkish Turkish

gözden düşmüş (kimse)

KUSKUS : Turkish Turkish

un, süt, yumurtayla yapılan ufak ve yuvarlak taneler biçiminde kurutulmuş hamur

KUSKUS PİLAVI : Turkish Turkish

kuskusla yapılan pilav

KUŞKUSUZ : Turkish Turkish

kuşkusu olmayan, işkilsiz

KUŞKUSUZ : Turkish Turkish

elbette, şüphesiz

KÜSKÜT : Turkish Turkish

çitsarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve kimi meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz bir asalak bitki, şeytansaçı, gelinsaçı (cuscuta)

KÜSKÜTÜK : Turkish Turkish

çok sarhoş

KUŞKUYA DÜŞMEK : Turkish Turkish

kuşkulanmak, kuşku beslemek, kuşku duymak

KUŞLAK : Turkish Turkish

av kuşları bol olan yer

KUŞLAR : Turkish Turkish

çokgözeli hayvanlardan, omurgalıların geniş bir sınıfı

KUŞLOKUMU, -NU : Turkish Turkish

yumurta, un ve şekerle yapılan bir tür kurabiye

KUŞLUK : Turkish Turkish

günün sabahla öğle arasındaki bölümü

KÜSLÜK : Turkish Turkish

küs olma durumu, dargınlık

KUŞLUK YEMEĞİ : Turkish Turkish

kuşluk vakti yenilen yemek