Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KUSMA : Turkish Turkish

kusmak eylemi, °istifra

KUSMAK : Turkish Turkish

midesinin içindekilerini ağız yoluyla dışarı atmak, °kay etmek, °istifra etmek

KUSMAK : Turkish Turkish

(boyanan ya da temizlenen şeyler için) yeniden ortaya çıkmak

KUSMAK : Turkish Turkish

irikmiş öfkesini söylemek

KUŞMAR : Turkish Turkish

kuş avlamak için hazırlanmış tuzak, kuş tuzağı

KÜSME : Turkish Turkish

küsmek eylemi, gücenme, darılma

KÜSMEK, -ER : Turkish Turkish

darılmak

KÜSMEK, -ER : Turkish Turkish

gelişememek, büyüyememek

KÜSMEK, -ER : Turkish Turkish

görevini yerine getirememek

KÜSMEK, -ER : Turkish Turkish

ir madde, herhangi bir nedenle istenen niteliğini yitirmek

KUŞMU KONDURACAK? : Turkish Turkish

"yapacağı şey görülmemiş bir sanat yapıtı mı olacak" anlamında kullanılır

KUSMUK : Turkish Turkish

kusulan şey

KÜŞNE : Turkish Turkish

karaburçak

KUŞPALAZI, -NI : Turkish Turkish

difteri

KÜSPE : Turkish Turkish

hayvan yemi, yakacak ve gübre olarak kullanılan, yağı ya da suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı

KÜSPE : Turkish Turkish

özü alınmış meyvelerin kalan bölümü

KUŞSÜTÜ İLE BESLEMEK : Turkish Turkish

hiç eksiksiz, özenle beslemek

KUŞSÜTÜ, -NÜ : Turkish Turkish

"bulunmayan şey" anlamında kimi deyimlerde geçer

KUŞSÜTÜNDEN BAŞKA HER ŞEY VAR : Turkish Turkish

her türlü yiyecek var

KÜSTAH : Turkish Turkish

sıra, saygı tanımadan davranan (kimse)

KÜSTAHÇA : Turkish Turkish

küstah, saygısız (bir biçimde)

KÜSTAHLAŞMA : Turkish Turkish

küstahlaşmak eylemi

KÜSTAHLAŞMAK : Turkish Turkish

küstah duruma gelmek

KÜSTAHLIK : Turkish Turkish

küstah olma durumu ya da küstahça davranış

KÜSTAHLIK ETMEK : Turkish Turkish

küstahça davranışlarda bulunmak