Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÂŞIKTAŞLIK ETMEK : Turkish Turkish

karşılıklı sevişmek

ASİL : Turkish Turkish

soylu

ASİL : Turkish Turkish

yüksek duyguyla yapılan

ASİL : Turkish Turkish

ir görevde temelli olan, "vekil" karşıtı

ASIL SAYILAR : Turkish Turkish

sıra ya da üleştirme eki almamış yalın sayılar

ASIL ÜYE : Turkish Turkish

elli sayıdaki bir çalışma grubuna öncelikle seçilen kişi

ASIL VURGU : Turkish Turkish

sözcüğün aslındaki vurgu

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

ir şeyin kendisi, örnek, "kopya" karşıtı

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

kök, köken, kaynak

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

gerçeklik, °esas, °hakikat

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

soy, °nesep

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

gerçek

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

ir şeyin temelini oluşturan, ana

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

aranan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan

ASIL, -SLI : Turkish Turkish

aşlıca, başta gelen, gerçek olarak

AŞILAMA : Turkish Turkish

hastalıklardan korunmak için aşı vurma

AŞILAMA : Turkish Turkish

aşılamak eylemi

AŞILAMA : Turkish Turkish

yeni aşılanmış ağaç

AŞILAMA : Turkish Turkish

soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katma

AŞILAMA : Turkish Turkish

u yolla elde edilmiş

AŞILAMA : Turkish Turkish

itkilerin aşı yoluyla üretilmesi, °ilkah

AŞILAMA : Turkish Turkish

aşılanmış (ağaç)

AŞILAMAK : Turkish Turkish

organizmada bağışıklık yaratmak ya da yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak

AŞILAMAK : Turkish Turkish

elde edilmesi istenen herhangi bir ağacın bir parçasını, anaç üzerine kaynaştırarak üretmek

AŞILAMAK : Turkish Turkish

aşkasına hastalık geçirmek