Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AŞILAMAK : Turkish Turkish

irtakım düşünce ya da duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek

AŞILAMAK : Turkish Turkish

soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak

ASILANMA : Turkish Turkish

asılanmak eylemi, °intifa

ASILANMAK : Turkish Turkish

ir şeyden yarar sağlamak, intifa etmek

AŞILANMAK : Turkish Turkish

aşılamak eylemine konu olmak

AŞILATMAK : Turkish Turkish

aşılamak eylemini yaptırmak

ASİLEŞMEK : Turkish Turkish

karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek

ASILI : Turkish Turkish

asılmış olan

AŞILI : Turkish Turkish

herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)

AŞILI : Turkish Turkish

kendisine aşı yapılmış (bitki)

ASİLİK : Turkish Turkish

asi olma durumu, isyan etme, isyankârlık

ASİLİK ETMEK : Turkish Turkish

karşı gelmek, başkaldırmak

ASILLI : Turkish Turkish

kökenli

ASİLLİK : Turkish Turkish

asil olma durumu, °asalet

ASİLLİK : Turkish Turkish

soylu olma durumu, soyluluk

ASILMAK : Turkish Turkish

asmak eylemi yapılmak ya da asmak eylemine konu olmak

ASILMAK : Turkish Turkish

ir yere tutunup sarkmak

ASILMAK : Turkish Turkish

tutup çekmek

ASILMAK : Turkish Turkish

ir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede ileri gitmek; üstelemek, ısrar etmek

ASILMAK : Turkish Turkish

hızla eline almak

ASILMAK : Turkish Turkish

oynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek

AŞILMAK : Turkish Turkish

aşmak eylemine konu olmak

ASILMIŞADAM : Turkish Turkish

salepgillerden, çiçekleri asılmış bir insana benzeyen ve köklerinden salep çıkarılan bir bitki (loroglosum)

ASILSIZ : Turkish Turkish

doğru olmayan, temelsiz, dayanaksız, köksüz (haber)

ASILTI : Turkish Turkish

çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, °süspansiyon