Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ASİSTANLIK : Turkish Turkish

asistan olma durumu, asistanın görevi

ASİT : Turkish Turkish

turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli bileşik, °hamız

AŞIT : Turkish Turkish

siper, kuytu yer

AŞIT : Turkish Turkish

aşılacak yer

AŞIT : Turkish Turkish

dağ geçidi

ASİT ALKOL : Turkish Turkish

aynı zamanda asit ve alkol gruplarını içeren bileşiklere verilen ad

AŞITAŞI, -NI : Turkish Turkish

taş durumundaki aşıboyası

ASİTLEME : Turkish Turkish

petrol kuyularında üretimi artırmak için uygulanan yöntem

ASİTLEMEK : Turkish Turkish

üretimi artırmak için petrol kuyusuna asit şırınga etmek

ASİTLEŞEBİLİR : Turkish Turkish

asite dönüşebilir (madde)

ASİTLEŞMEK : Turkish Turkish

asite dönüşmek

ASİTLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish

asite dönüştürme özelliği gösteren maddeler

ASİTLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

asite dönüştürmek

ASİTLİ : Turkish Turkish

asiti olan, asiti yüksek olan

ASİTLİK : Turkish Turkish

ir cismin asit özelliği

ASİTÖLÇER : Turkish Turkish

ir asidin özelliğini, derişme derecesini ölçmeye yarayan aygıt, °asidimetre

AŞK ETMEK : Turkish Turkish

hızla vurmak

AŞK OLMAYINCA MEŞK OLMAZ : Turkish Turkish

güçlü bir istekle kendini vermeyince hiçbir şey elde edilemez

AŞK YAPMAK : Turkish Turkish

cinsel ilişkide bulunmak, sevişmek

AŞK, -KI : Turkish Turkish

aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi

AŞK, -KI : Turkish Turkish

tüm varlığıyla sevme durumu

AŞK, -KI : Turkish Turkish

sevişme, cinsellik, °seks

AŞKA DÜŞMEK : Turkish Turkish

âşık olmak

AŞKA GELMEK : Turkish Turkish

ir şeyi yapmak için büyük bir istek duymak; coşmak, coşkunluk göstermek

ASKARİT : Turkish Turkish

ağırsak solucanı