Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AVCI UÇAĞI : Turkish Turkish

düşman uçaklarını düşürmek için kullanılan uçak

AVCILIK : Turkish Turkish

avcı olma durumu ya da işi

AVCILIK : Turkish Turkish

avlanma sporu

AVCILIK ETMEK : Turkish Turkish

avlanmayla uğraşmak

AVCIOTU, -NU : Turkish Turkish

düğünçiçeğigillerden kokusuz, parlak, zehirli bir bitki (adonis)

AVCU KAŞINMAK : Turkish Turkish

halk inanışına göre ele para geçeceği anlaşılmak

AVCU KAŞINMAK : Turkish Turkish

halk inanışına göre ele para geçeceği anlaşılmak

AVCUNU YALAMAK : Turkish Turkish

umduğunu ele geçirememek

AVDET ETMEK : Turkish Turkish

dönmek, geri gelmek

AVDET, -Tİ : Turkish Turkish

dönüş, geri gelme

AVDETİ : Turkish Turkish

ıslam dinine dönmüş olan

AVENE : Turkish Turkish

yardakçılar

AVERAJ : Turkish Turkish

ortalama

AVERAJ : Turkish Turkish

sayı farkı

AVGIN : Turkish Turkish

duvarda suyun geçmesine yarayan delik ya da üstü kapalı suyolu

AVİSTO : Turkish Turkish

gösterildikçe ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve "görünce" anlamına gelen bir terim

AVİZE : Turkish Turkish

tavana asılan, şamdanlı, lambalı, billur, cam ya da metal süslü aydınlatma aracı

AVİZEAĞACI, -NI : Turkish Turkish

zambakgillerden, amerika'dan dünyanın her tarafına yayılmış olan, avize biçiminde sarkık, iri ve beyaz çiçekli bir süs ağacı (yucca gloriosa)

AVLAK : Turkish Turkish

avı çok olan yer, av yeri

AVLAMA : Turkish Turkish

avlamak eylemi

AVLAMA : Turkish Turkish

uçantopta karşı oyuncuların boş bıraktığı ve yetişemeyeceği yere topu yavaşça indirip sayı alma

AVLAMAK : Turkish Turkish

ir avı diri ya da ölü olarak ele geçirmek

AVLAMAK : Turkish Turkish

tuzağa düşürmek, kandırmak

AVLANMAK : Turkish Turkish

avlamak eylemine konu olmak

AVLANMAK : Turkish Turkish

avcılık yapmak