Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AYARI BOZUK : Turkish Turkish

ahlak, karakter ya da aklı yerinde olmayan

AYARLAMA : Turkish Turkish

ayarlamak eylemi

AYARLAMA : Turkish Turkish

duruma uydurma, °tanzim

AYARLAMAK : Turkish Turkish

düzenlemek, doğrultmak

AYARLAMAK : Turkish Turkish

(bir şeyi bir şeye) uydurmak

AYARLAMAK : Turkish Turkish

ir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak

AYARLAMAK : Turkish Turkish

ir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek

AYARLAMAK : Turkish Turkish

ışleri birbiriyle çatışmayacak ya da zamanında bitirecek biçimde düzenlemek

AYARLAMAK : Turkish Turkish

ir kimseyi bir işi yapabilecek yolda bir şeye hazırlamak, kandırmak

AYARLANABİLİR : Turkish Turkish

duruma uydurulabilen

AYARLANABİLİR : Turkish Turkish

(demiryollarında) frenleme kuvvetini ayarlayan

AYARLANMAK : Turkish Turkish

ayar edilmek, birbirine uygun duruma getirilmek

AYARLAYICI : Turkish Turkish

ayarlama işlevi gören (kimse)

AYARLAYICI : Turkish Turkish

ir mekanik düzeneğin bölümlerini birbirine ayarlayan parça

AYARLAYICI : Turkish Turkish

düzenleyici, °regülatör

AYARLI : Turkish Turkish

(saat ve makine için) ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş, düzenli, doğru

AYARLI : Turkish Turkish

(altın ve gümüş için) belirli bir ayarı olan

AYARSIZ : Turkish Turkish

ayarı yapılmamış, ayarı bozuk, düzensiz

AYARSIZ : Turkish Turkish

(altın ve gümüş için) belli bir ayarı olmayan

AYARSIZ : Turkish Turkish

davranışları ölçüsüz

AYARSIZLIK : Turkish Turkish

ayarsız olma durumu

AYARSIZLIK : Turkish Turkish

düzensizlik, ölçüsüzlük

AYARTI : Turkish Turkish

aştan çıkarma

AYARTICI : Turkish Turkish

aştan çıkaran, doğru yoldan saptıran, ayartan

AYARTILMAK : Turkish Turkish

ayartmak eylemine konu olmak