Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
AYARTILMAK : Turkish Turkish

aştan çıkarılmak

AYARTILMAK : Turkish Turkish

aldatılmak, kandırılmak

AYARTMAK : Turkish Turkish

aştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak

AYARTMAK : Turkish Turkish

kandırmak

AYARTMAK : Turkish Turkish

irini, çalıştığı yeri bırakıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak

AYAYDIN : Turkish Turkish

ayışığı, °mehtap

AYAZ : Turkish Turkish

duru, dingin havada çıkan kuru soğuk

AYAZ : Turkish Turkish

(hava ve gece için) soğuk

AYAZ : Turkish Turkish

zararlı, fena, tehlikeli (iş, durum, yer)

AYAZ KESMEK : Turkish Turkish

uzun süre soğukta kalmak

AYAZ PAŞA KOL GEZİYOR : Turkish Turkish

(şaka) dışarda çok soğuk var

AYAZ VURMAK : Turkish Turkish

donmak

AYAZDA KALMAK 1. : Turkish Turkish

çok soğukta dışarıda kalmak

AYAZLAMAK : Turkish Turkish

(hava) ayaza çevirmek

AYAZLAMAK : Turkish Turkish

ayazda kalıp üşümek

AYAZLAMAK : Turkish Turkish

ekleyip sonuç alamamak

AYAZLANMAK : Turkish Turkish

ayazda bırakılıp soğumak

AYAZLATMAK : Turkish Turkish

soğukta bekletmek

AYAZLATMAK : Turkish Turkish

ayazda soğutmak

AYAZLIK : Turkish Turkish

evlerde serinlemek için kullanılan, önü açık yer, °tahtaboş, °balkon, °taraça

AYAZMA : Turkish Turkish

umların kutsal saydıkları kaynak ya da pınar

AYBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

aybalığıgillerden, 3 metre büyüklüğünde, görünüşü balık başına benzeyen, kuyruk yüzgeci yeniay biçiminde olan, akdeniz'de yaşayan bir balık türü, pervanebalığı, kamerbalığı (mola mola)

AYBALIĞIGİLLER : Turkish Turkish

kemikli balıklar takımının çengelçeneliler alttakımına giren bir familya

AYBALTA : Turkish Turkish

ay biçimindeki savaş baltası

AYBALTA : Turkish Turkish

gemi, kayık kerestelerini yontmakta kullanılan ay biçiminde balta